Şirkete çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamesinin yetkili kişinin adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan çalışana tebliğ edilmesi nedeni ile tebligat işleminin usulsüz olduğu ve bu nedenle 89/1 haciz ihbarnamesinde yazılı süre sona ermediğinden, borcun üçüncü kişinin zimmetinde sayılması hususunun gerçekleşmediği- Usulsüz tebligata dayalı çıkartılan 89/1 akabinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin yok hükmünde olduğu ve bu hususun süresiz şikayete tabi olduğu-
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun 12.04.2011 tarihli ve 6215 sayılı Kanun ile değişik Ek-9 maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu Türkiye Modern Pentatlon Federasyonunun mallarının Devlet malı hükmünde olup haczedilemeyeceği- Borçlu Federasyonun üçüncü kişide bulunan alacakları da haczedilemeyecek mal kapsamında olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
3. şahıs banka dosyada taraf olarak yer almadığı halde, ilk derece mahkemesince; şikayetin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, paranın bankaya iadesine karar verildiği, karar bu haliyle HMK’nun 26. maddesine aykırı olduğu gibi, ayrıca; yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle takibin durdurulduğu dönemde icra takip işlemi yapılamayacağından, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Her üç tebligatta da iş yerinin kapalı olduğu ve haber verilen komşu isminin bulunmadığı, bu hali ile tebligatların TK'nun 21/1. maddesine aykırı olduğu, her ne kadar şirketin kapalı olması durumunda adreste bulunmama nedeninin araştırılması gerekmemekte ise de, komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, Dairemiz uygulamalarında TK.nun 21/1. maddesinin tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağının, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, buna göre, şikayete konu 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin tebliğinde bilgisine başvurulan ve haber bırakılan, 89/3 haciz ihbarnamesi tebliğinde ise haber bırakılan komşunun ismi yazılmadığından tebligatlar usulsüz olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, T.K.'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptaline, İİK’nun 89. madde prosedürü usule uygun şekilde tamamlanmadan konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi’nce hangi tebligatın tebliğ tarihinin düzeltildiği belli olmadığından infazda tereddüt oluşturacak şekilde kurulan hükmün isabetsiz olduğu-
Şikayetçi tarafından sunulan “Birinci Haciz İhbarnamesine itiraz” konulu ve süresinde olmayan dilekçede açıkça 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz edildiği belirtildiğinden Bölge Adliye Mahkemesince yorum yoluyla iş bu itirazın 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin olduğuna dair yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne dair hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip dosyasında alacaklı olan davalının talebi üzerine davacıya İİK'nın 89. maddesi gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafından bu ihbarnamelere itiraz edilmediği, 3. haciz ihbarnamesinin düzenlenmesinin doğru olduğu ve eldeki davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği anlaşıldığından, davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçinin haczinin ilk haciz olduğu, bu nedenle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl dosyada şikayetçinin haczinin ilk haciz olduğu, birleşen dosyanın değişik gerekçe ile onandığı ve ardından kesinleştiği gerekçesiyle, asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İİK. 89 uyarınca gönderilen "haciz ihbarnamesine karşı", üçüncü kişi bankanın, borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkının olduğunu ileri sürmesi, haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olup, alacaklının, İİK. 89/4 uyarınca, üçüncü kişinin cevabının aksini icra mahkemesinde ispat ederek cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği- Üçüncü kişinin, "haciz müzekkeresine karşı", borçluya ait hesap üzerinde rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesi ise, istihkak iddiası niteliğinde olup, icra müdürünün istihkak prosedürüne göre işlem yapması gerektiği-
Tazminat talebinin reddi kararına yönelik yapılan incelemede, asıl borçlu ile alacaklı arasındaki ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/953 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasının sonucunun kesinleşmesi beklenilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde tazminat talebinin reddi kararı verilmesinin isabetli olmadığı-
Tazminata ilişkin dava ile ilgili olarak yargılamanın yapılabilmesi için harcının yatırılması gerektiği de gözetilerek nisbi peşin harç tamamlattırılıp, yargılamaya devam edilerek, birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi itibariyle üçüncü şahıs “ ...’ın ” kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı hususunda her iki tarafa ait ticari defter ve belgeler ile ... 1. İcra Müdürlüğü 2015/2632 esas sayılı takip dosyası da dikkate alınarak bilirkişi raporu düzenlettirilip sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekeceği-