12. HD. 19.03.2025 T. E: 606, K: 2501
12. HD. 04.03.2025 T. E: 1321, K: 1890
12. HD. 04.02.2025 T. E: 2024/4933, K: 684
12. HD. 04.02.2025 T. E: 2024/5393, K: 680
12. HD. 14.01.2025 T. E: 2024/4172, K: 132
12. HD. 14.01.2025 T. E: 2024/5455, K: 136
12. HD. 14.01.2025 T. E: 2024/2830, K: 128
İİK m. 89/4 uyarınca açılan tazminat davasında, tarafların göstereceği deliller, ticari defterler ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, "ihbarnamenin tebliğ tarihi" itibariyle, borçlunun, üçüncü kişiden "istenebilir hale gelmiş", "kesin" nitelikte bir alacağının mevcut olup olmadığının genel hükümler çerçevesinde belirleneceği (bu maddeye göre tazminata hükmedilebilmesi için, haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle borçlunun üçüncü kişi nezdinde "kesinleşmiş", "muaccel" bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu- Somut olayda, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihi itibari ile kesinleşmiş, muaccel, istenebilir hale gelmiş, miktarı tam olarak belli likit bir alacağın mevcut olmadığının tespit edildiği, tek başına farklı bir takip dosyasına ödeme yapılmasının İİK m. 89/4.'de geçen tazminatın kabulü koşullarının oluştuğu anlamına gelmeyeceği- Davalı üçüncü kişinin cevap dilekçesinde "diğer takip dosyasına yapılan ödemenin sehven yapıldığının" belirtildiği ve ödeme sebebi ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açıldığı, yine dosyada mevcut .. D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda "davalı ile borçlu arasındaki işin tamamlanmadığının sabit olduğu" ve yine her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçesinde dilekçede "ikrardan" bahsedilmiş ise de, davalının beyanında aynen “sehven ödeme yapılmış ancak ... borçlu şirketle ilgili henüz her türlü ihtilaftan ari, kesin bir hesap çıkmamış olduğundan sehven yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda geri alınması için ... dava açılmıştır.” ifadesinin herhangi ikrar anlamına gelmeyeceğinin anlaşıldığı-
İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve CMK 272/3 kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığı-
Üçüncü kişiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde icra takibinin kesinleşmediği görülmekle geçerli bir itiraz bulunmadığından üçüncü kişinin haksız fiilinden söz edilemeyeceği, dolayısı ile haksız fiilden kaynaklı tazminat sorumluluğu da doğmayacağı- İİK'nın 89/4. maddesine göre istenebilecek tazminat miktarının, birinci haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamayacağı, ancak 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle borçlunun 3. şahıs davalıdan alacağı tutarında tazminata hükmedilebileceği-