Ticari defterler ve belgelerin incelenmesi sonucu, lehine ipotek tesis edilen diğer davalının davalı borçludan alacağının bulunmadığının anlaşılması ve süreli konulan ipoteğin ihmali davranışlarla kaldırılmamış olmasının ipotek tesisinin muvazaalı olduğunu ortaya koyacağı-
Borçlu şirketin genel kredi sözleşmesindeki adresine değil de yeni adresinde, şirket yetkilisinin eşi olduğunu beyan eden kişiye yapılan hesap kat ihtarı tebliği, usulsüz olduğundan şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılmasının mümkün olmadığı-
Usulüne uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilmalı takip yapılmasının mümkün olmadığı-
İpotek, vadeli tesis edildiğine göre, vadeden önce başlatılan takibin iptali gerektiği-
Tüketici kredisinin teminatı için gösterilen ipotek, için ilamlı takip yapılamayacağı aksi halde icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takipleri hakkında da uygulanacağına dair bir hükmün mevcut olmadığı-
Gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
Şikayetçi ipotek borçlusu, takibin mükerrer olduğunu ve işlemiş faiz istenemeyeceğini ileri sürerek yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurmuş ve takibin iptalini talep etmiş olup mahkemece şikayete konu takip dosyası incelenerek şikayet sebeplerinin esası değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçiye takip konusu hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle TMK'nun 887. maddesinde öngörülen koşul oluşmadığından, aynı hesap kat ihtarnamesine dayalı olarak başlatılmış ancak iptal edilmiş olan takibe ilişkin olarak şikayetçi tarafından yapılmış olan şikayetler nedeniyle, işbu şikayete konu ihtarnamelerin öğrenilmiş sayılması mümkün olmayıp, takibin bu şekilde yasal hale getirilmesinin kabulünün olanaksız olduğu-
Ticari nitelikteki kredi sözleşmesine dayanılarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilâmlı takip yapılmasında usulsüzlük bulunmayıp, borçluların dilekçelerinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-