Aile konutu şerhinin eşleri bağlayacağı, ancak bu konuda şerh bulunan bir taşınmazı eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadan 3. bir kişiye devretmesi halinde, rızası alınmayan eşin bu şerhe dayanarak talepte bulunabileceği, bu durumda davacının elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davada ileri sürülen elatmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekeceği-
Genel sulardan kadim ve öncelik hakkının ihlal edilmemek koşuluyla herkesin faydalı ihtiyacı oranında faydalanabileceği ve bu nedenle genel suyun tapulu araziden çıkmasının önem arzetmeyeceği-
Kiraya verme işleminin önemli yönetim işlerinden sayıldığı ve geçerli olmasının pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmasına bağlı olduğu, anılan her iki koşulun da olayda gerçekleşmediği, bu durumda dava dışı paydaşın yaptığı kira sözleşmelerine hukuki değer izafe edilemeyeceği, dava konusu baz istasyonunun kurulduğu kulenin şirket tarafından inşa edilip edilmediği belirlenmeden bu davalı şirket hakkında elatmanın önlenmesi ve yıkım yönünden hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kadastral yöntemlere uygun biçimde yapılan ölçüm sonucu bina ve duvarın tecavüzlü bulunduğunun bildirildiği, o halde binanın bulunduğu alanla sınırlı olmak üzere davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken istek olmadığı halde duvar ile çevrilen bölümünde karar kapsamına alınmasının doğru olmadığı-
Asıl dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi; karşı dava ise elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri-
El atmanın önlenmesi ve yıkım davasında, mahkemece, 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile çekişmeli taşınmazda keşif yapılarak hassas aletlerle ölçüm yapılması, dava konusu edilen alanların, hangi parsel içinde kaldıkları, alanlarının ne olduğunun tespiti ile, gerektiğinde taraf tanıkları da dinlenilmek suretiyle tecavüze konu yapıların kimin tarafından yapıldığının duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanarak, sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın zemini Hazine'ye ait olduğundan bir tartışmanın söz konusu olmadığı, ihtilafın, taşınmaz üzerindeki keşifte belirlenen binanın mülkiyetinin zilyetliğin devir sözleşmesiyle ve taahhütname nedeniyle tahliye edilmemesinden kaynaklandığı, bu durumda davanın TMK.nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenilmesine yönelik bir dava olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılacağı-
Davalı ile oğlunun yerleşim yerlerinin saptanmasının gerektiği buna ilişkin olarak; muhtarlıktan ikametgah senetlerinin elde edilmesi, ilgili nüfus müdürlüğünden sağlanan nüfus kayıt örnekleri ile yerleşim yeri ve diğer adres belgelerinden yararlanılması, adres değişiklik ve nakillerine ilişkin bilgilere ulaşılması, özellikle ilgili nüfus müdürlüğünden adres hareketleri, tarihleriyle birlikte istenilmesi, ilgililerin su, elektrik, telefon, internet, doğalgaz gibi aboneliklerinin hangi adreste kimin adına tesis edildiğinin saptanması, seçmen bilgi kayıtları ile vergi kayıtlarının getirtilmesi, varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adreslerin dikkate alınması, ilgililerin ikamet ettikleri yer itibariyle geniş kapsamlı Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü araştırması yapılması gerekeceği-