Mahkemece, kendini vekille temsil eden davalı yararına, reddedilen maddi tazminat istemi yönünden maktu vekalet ücretinin altında kalmamak şartıyla nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu lazımeye uyulmayarak hatalı vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir ise de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince şirketin sınırlı olarak ihyasına karar verilmesine rağmen, davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yolu başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle sınırlamanın kaldırılarak ihya kararı verilmesinin, kanuna aykırı olup bu yönden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmekte ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasının gerektiği-
Derece Mahkemesince davada birden fazla davalı olup, davanın reddine karar verildiği halde, karar ilam harcı, harç masrafı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan "...davalıdan tahsiline..." şeklinde hüküm kurulmasının HMK.297/2ye aykırı olacağı-
Bölge Adliye Mahkemelerinin ilk derece mahkemesinin kararındaki hatayı HMK. nın 370. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkralarında belirtildiği şekilde Yargıtay gibi düzeltme yaparak giderme yetkisi olmadığı, ilk derece mahkemesinin kararını gerekçesinde belirttiği nedenlerle kaldırarak, yeniden esastan bir karar verilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesinin kararını düzelterek, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçesini hüküm fıkrasında düzelterek karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Islahla artırılan akdi vekalet ücreti zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olduğundan, bölge adliye mahkemesince; davalılar lehine hükmedilecek avukatlık ücretinin karar tarihinde geçerli olan AAÜT'nin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nispi vekalet ücreti olarak belirlenmesi gerektiği-
Boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu- Davalı erkek yararına bozma ilamı sonrasında istinaf aşamasında duruşma açıldığından bahisle vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
TTK 547/2 maddesinde ek tasfiyeden bahsetmiş olup, ek tasfiyenin nelerden ibaret olacağına ilişkin bir sınırlandırmaya gidilmediği- Böyle bir halde, her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak,  usul ekonomisine aykırı olduğu gibi; ihya kararı verilmiş bir kooperatif için, yeniden ihya kararı almanın da hukuki yanı bulunmadığı- Açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak, ihya kararı verilmesi, tasfiye kurumunun ruhuna uygun düşmeyeceği-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesinin birinci fıkrasında “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine takdir ve hükmeder.” şeklinde düzenlendiği- Anılan yasa maddesi doğrultusunda, davanın açıldığı tarihte haksız olduğu tespit edilen tarafın yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olacağı- Ayrıca eldeki davanın, fiili kullanım şerhinin düzeltilmesine yönelik olup, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmadığından hüküm altına alınması gerekli harcın ve vekalet ücretinin maktu olması ve Hazine'nin bu davalarda yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği-