Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın artırım ya da indirilmesi istenebileceği gibi, mahkeme tarafından belirlenen artış oranının da nafaka miktarı nafaka yükümlüsü yönünden çekilmez hal aldığı takdirde yeniden belirlenmesi gerekeceği, yerleşik Yargıtay'ın kararlarına göre de nafakanın gelecek yıllardaki artış oranı tespit edilirken ÜFE endeksinin esas alınması gerektiğinin benimsendiği, o halde mahkemece %30 artış oranının fahiş olduğu gözetilerek, artış oranının yeniden belirlenmesi gerekeceği-
Hükmolunacak nafakanın, nafaka yükümlüsünün maddi durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek, hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde orantılı olması gerekeceği-
Ana ve babanın nafaka davasında aynı sırada yer aldıkları, gelirlerine göre her ikisinin de nafakaya katılmaları gerekeceği, mahkemece, dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumu, aylık geliri ve varsa tüm mal varlığı araştırılması gerekeceği, şayet annenin gelir ve mal varlığı çok fazla olup, davacının eğitim giderlerini karşılama imkanı varsa, davalının ödemekte olduğu nafaka miktarı yeterli sayılmalı, şimdiki gibi dava reddedilmeli, aksi halde annenin geliri, davalı babanın gelirine yakın ise, davacının yukarıda belirtilen eğitim masrafına göre, nafakanın az da olsa hakkaniyete uygun bir miktarda artırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Nafaka ve nafakanın artırılması davalarının kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili davası niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade edeceği-Ayda 100 TL. nı geçmeyen nafakalara ait davaların harçtan muaf olduğu gözetilmeden harca hükmedilmesinin doğru olmadığı-Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği-
Davalıya ödenen nafakanın kaldırılmasına karar verilebilmesi için artan yahut oluşan gelirin sürekli ve güvenli bir gelir olması gerekeceği, davacının gelir durumu ve TMK. nun 176. maddesinde açıklanan ilke ve esaslar göz önüne alındığında davalı kadının çalışmaya başlamasının ancak yoksulluk nafakası miktarının belirlenmesinde ölçü olarak alınması gerekeceği, bu halde hâkimin nafaka miktarının indirilmesi yolunu seçmesi gerekirken bunun yerine nafakanın tamamen kaldırılmasının doğru olmayacağı-
Nafaka iradının, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabileceği, ancak sözleşme ile kararlaştırılmış ve hâkim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemenin hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arz edeceği, bunun gibi sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen ya da karşı tarafın mali durumunun iyi olduğunu ve geçinmek için nafakaya ihtiyacı olmadığını bilen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunmasının da iyiniyet, doğruluk-dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı- Boşanma protokolü gereği yabancı para olarak kararlaştırılan nafakanın TL ye dönüştürülerek indirim yapılmasının somut nedenleri açıklanmadan yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmayacağı-
Davacıya babasından kalan gayrimenkullerin boşanma davası sırasında mevcut olduğu, sonradan edinilmediğine göre, mahkemece; yoksulluk durumu devam eden davacının geçimi için yeterli ve davalının geliri ile orantılı olacak şekilde TMK. nun 4. maddesindeki "hakkaniyet" ilkesi de gözetilerek nafakanın uygun bir miktar artırılması gerekeceği-
Nafakanın, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği-Ayrıca, Borçlar Kanununun 19 ve 20. maddelerine aykırı bulunmayan karşılıklı sözleşmede, edimler arasındaki denge, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa güven sorumluluğu ve ivazsız iktisabın korunmazlığı ilkesi (TMK.md.2) gereğince sözleşme koşulları değişen maddi koşullara uyarlanabileceği-
Mahkemece; kadının taşınmazlarından elde ettiği gelirle, davalıdan aldığı nafaka miktarı toplamının, onu, yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunmadığı gözetilmek suretiyle yoksulluk nafakasının bir miktar artırımına karar verilmesi gerekeceği-