Nispi harca tabi davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tarafından temyizi hâlinde, mahkemece hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanacak nispi karar harcının dörtte biri oranındaki temyiz karar harcı ve maktu temyiz başvuru harcı alınması gerektiği-
Hafta tatili ücreti alacağı bakımından mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporu ile kabul ettiği miktar arasında ihtilaf bulunduğu uyuşmazlıkta, uyuşmazlık konusu olan 2.000TL hafta tatili ücreti alacağının açık biçimde direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan 3.200TL tutarındaki temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddi gerektiğine-
6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteminin reddedileceği-
Önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik bir gerekçe ile hüküm kurulduğundan usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı-
Mahkemece alınan bilirkişi ek raporuna itibarla tanık beyanları uyarınca fazla çalışma, hafta tatili ile genel tatil ücreti alacakları, sunulan formlar, tanıkların yıllık izin taleplerinin imzalatılmasına rağmen kullandırılmadığına dair beyanları ile ücret bordroları da değerlendirilmek suretiyle ise yıllık izin ücreti alacağı hüküm altına alınmış, hükmü temyiz eden davalı vekili temyiz dilekçesinde; diğer hususların yanı sıra fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile yıllık izin ücreti alacağı yönünden kararın hatalı olduğunu, özetle, dosyadaki ücret bordrolarının, banka kayıtlarının değerlendirilmediğini, yıllık izin formlarının dikkate alınmadığını ileri sürmüş ve Özel Dairece davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasından sonra davalı vekilinin emsal dosyalarda verilen kararların Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti yönlerinden bozulduğunu belirtilerek içtihat birliğinin sağlanması adına maddi hata düzeltilmesi talebi üzerine bu kez karar bozulmuş olup, davalının temyiz istemlerinin reddi ile onanmasına karar verilen bir kararın, Özel Dairece esasen savunmanın dayanağını oluşturan, yargılama aşamasında ileri sürülmüş ve temyiz konusu yapılmış nedenlerle bozulduğu, delillerin değerlendirilmesi sonucunda varılan hukukî sonucun yanlışlığı hukukî hata olarak kabul edilse dahi maddi hata olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle onama kararının kaldırılmasını gerektirir maddi hata düzeltim nedenleri bulunmadığından direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu-
Mahkemece davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz istemi hakkında HMK’nın Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK’nın 434. maddesi uyarınca bir karar verilmesi, kararın temyiz edene usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi, bu kararın temyiz edilmesi durumunda ise temyiz harç ve giderleri de yatırıldıktan sonra dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece verilen ilk kararın temyizi üzerine, dava hakkı olan mal sahiplerine kamulaştırma evrakının tebliğ edilmediği, yatırılan kamulaştırma bedelinin mal sahipleri tarafından alınmadığı, bu nedenle Kamulaştırma Kanunu’nun 17. maddesi koşulların gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin bozma kararından sonra, mahkemece 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesine dayalı gerekçelerle direnme olarak adlandırılan karar verilmiş olup mahkemenin kararı, bozma kararından sonra yürürlüğe giren yeni bir yasal düzenlemeye dayalı olup, anılan yasal düzenleme de Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş ve iptal kararı Resmî Gazete’de yayımlandıktan 6 ay sonra 14.09.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğundan, mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu karar usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp; tamamen yeni bir inceleme ve gerekçeye dayalı yeni hüküm niteliğinde olduğu-
Dosya içerisinde ve UYAP sisteminde temyiz harç ve giderlerinin mahkeme veznesine yatırıldığına dair kayıt bulunmadığı anlaşılmış olup muhtıra içeriğinde paranın mahkeme veznesine yatırılması gerektiği ihtar edilmesine rağmen posta havalesi yoluyla gönderilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde olmadığı-
“Cezai şart” istemine ilişkin direnme kararını temyiz eden davalı aleyhine hükmedilen ve uyuşmazlık konusu olan cezai şart alacağının açık biçimde direnme kararının verildiği tarihte geçerli olan temyiz edilebilirlik sınırının altında olduğu ve bu nedenle; direnme kararına yönelik temyiz isteminin miktar itibari ile reddine karar verilmesi gerektiği-