Kabul edilen kısım 28.033,22 TL olup kesinlik sınırının altında kaldığından davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin karar düzeltme isteminin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar için HMK'da karar düzeltme yolu öngörülmediği-
İstinaf dilekçesinin Bölge Adliye Mahkemesi'nce -HMK m. 341/2, 346 ve 352/1 kapsamında- reddine karar verilmesinin ardından, -22.07.2020 T. ve 7251 s. K. m. 53 ile- 3402 s. Kadastro Kanunu’na eklenen ek m. 6 hükmünün yürürlüğe girmiş olması karşısında, ilk derece mahkemesince verilen kararın, temyiz kanun yolu aşamasında yürürlüğe giren bu hükmü karşısında miktar itibariyle kesin hüküm niteliğine haiz olduğunun söylenemeyeceği, bu karara karşı istinaf kanun yolunun açık olduğu- "3402 s. Kanun'un ek madde 6 hükmünün geçmişe etkili olarak düzenlenmediği, HMK m. 448 kapsamında ilk derece mahkemesince kararın verilmesi ile usul işleminin tamamlandığı, kararın verildiği tarihte miktar itibariyle kesin olduğu, dolayısıyla istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı, temyiz sınırı bakımından taşınmazlarla ilgili bir ayrımın mevcut olmadığı, kesin olan bir kararın doğuracağı usuli kazanılmış hakkın nazara alınması gerektiği, kanun koyucu tarafından tanınmayan kanun yoluna başvuru hakkının yargı kararlarıyla tanınamayacağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Karar düzeltme parasal sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 10.300,00 TL olarak belirlendiği-
Karar düzeltme isteminin reddi- Para cezası-
Karar düzeltme parasal sınırının 01.01.2023 tarihinden itibaren 79.870 TL olarak belirlendiği-
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından reddedilen ve davalı aleyhine hüküm altına alınan miktarlar ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği-
Uyuşmazlığın yapılan tebligatların ve işlemden kaldırma kararlarının usulüne uygun olup olmadığı, hukuki dinlenme hakkı noktasında toplandığı- Davanın katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğu- Muhatabın usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile açılan davadan zamanında ve tam olarak haberdar olacağı- Bu nedenle tebligat, yapıldığı tarihte yürürlükteki tebligat mevzuatına aykırı yapılmışsa, sadece tebligat hukukuna aykırı davranışın söz konusu olmayacağı- Aynı zamanda hukukî dinlenilme hakkının da ihlal edilmiş olacağı-
Boşanma kararı kesinleşmeden taraflardan birinin ölümü halinde boşanma davasının konusuz kaldığı- Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği- Sağ kalan tarafın dava açıldıktan sonra barışıp bir arada yaşadıkları iddiası, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti yönünden değerlendirilmesi gerektiği-