İİK. mad. 150/a uyarınca, icra mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamayacağı—
Teminat yükünün paylaştırılması suretiyle paylı ipotek için yapılan takiplere ilişkin takip talebinde tüm ipotekli taşınmazların gösterilmemesinin takibin iptali sonucunu doğurmayacağı-
Protokol uyarınca alacaklıya verilmiş olan bonoya dayanılarak mahkemece ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği–
İİK’nun 72/4 maddesine göre; “Dava, alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde %40’tan aşağı tayin edilemez.” . Davalı alacaklı yararına anılan yasa hükmünde belirtilen tazminat koşulları oluştuğu halde, mahkemece tazminata hükmedilmemiş olmasının bozmayı gerektireceği-
11. HD. 03.10.2016 T. E: 9334, K: 7701-
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlanılan icra takibinde borçluların, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı, genel kredi sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürdüğü davada, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması, genel kredi sözleşmesinin aslının ya da tamamının onaylı örneğinin celbedilerek gerekli araştırma yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Sigorta poliçesi genel şartlarına göre kaza ve hasar sürücünün, alkolün etkisi altında bulunmasından ileri gelmiş olması durumunda teminat dışı kalır; ancak sırf sürücünün alkollü olması hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez, mahkemenin, nöroloji uzmanı hekim, trafik uzmanı ve hukukçudan oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırarak sonucuna göre karar vermesinin gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Mahkemece, çözümü teknik bilgiye dayalı bir konuda, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen gerekçeli rapora itibar edilmeden ve mevcut duruma göre de bilirkişi raporundaki kusur durumunun olayın oluşuna uygun düştüğü gözetilmeden yazılı olduğu şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisinin isabetli olmadığı-
Dava konusu senetlerin protokolde belirtilen zamanda tamamen ödenmediği ve teminat özelliği gereğince takibe konulması gerektiği konusunda açıklık bulunmakla birlikte davacının senetlere mahsuben yaptığı ödemelerin üzerinde durularak bu ödemelerin dava konusu bonolara mahsuben yapıldığının anlaşılması halinde yapılan ödeme miktarlarında menfi tespit davasının kabulü gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.