İçerik Akışı
Kültür varlığı niteliğindeki menkullerin haczi- Devlet malı- Üçüncü kişinin istihkak iddiası- Dava şartı- Usulden/esastan red-
Kültür varlığı niteliğindeki menkullerin 2863 s. Kanun ve ilgili mevzuata uygun olarak haczinin mümkün olduğu- Müze Müdürlüğü yazısında; "dava konusu eserlerin monte edildiği evin satın alınması nedeniyle 7 adet eserin üçüncü kişiye ait taşınmazın mülkiyeti içinde kaldığı, ancak 7 adet kültür varlığının borçlunun koleksiyonu dışında hiçbir koleksiyona kaydedilmediği, dava konusu kültür varlıklarının 'devlet malı' niteliğinde olması nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığının mülkiyetinde olduğu ve anılan kültür varlıklarının Müze Müdürlüğüne getirildiği ve koruma altına alındığının" bildirildiği, bilirkişi raporunda, "söküm esnasında yapıya herhangi bir zarar verilmediği, yapıdan alındığı için taşınmazın bütünlüğü ve taşıyıcı sistemine zarar vermeyeceğinin" belirtildiği, Müzeye taşınan kültür varlıklarının yapıdan ayrılırken zarar gördüğüne dair dosya da bilgi belge de yer almadığı anlaşıldığından, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının (devlet malının haczedilmezliği ilkesi gereği) "dava şartı yokluğundan usulden reddi" yerinde "esastan reddi" gerektiği-
Konkordato kararına itirazı- Kanun yolu-
Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308/a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabileceği- Sadece duruşma öncesi itiraz eden alacaklıların kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmenin hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayacağı- İtiraz edenlerden kast edilenin konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerektiği-
Uygulamada “Mücerretlik İlkesi” ve “Hayatın Olağan Akışı” Kavramlarının Düşündürdükleri
Av. Talih Uyar'ın bu konuda geçtiğimiz ay paylaşmış olduğu "bilgi notu"nun güncellenmiş halini inceleyebilirsiniz.
İİK 150/e gereği takibin düşmesi- İİK 150/c şerhinin kaldırılması talebi
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte icra emrinin satış talebinde bulunmaksızın ve icra emri tebliğinden önce satış avansı yatırıldığı ve icra emri tebliğinden itibaren yasal 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından, takibin düşmüş olduğu- Düşen takip dosyasından tahsil harcı alınamayacağı-Düşen takip dosyasında alacaklının İİK 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebinin haricen tahsile karine oluşturmayacağı- Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğinden veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğinden, asıl borçlu şirket hakkında verilen 1 yıl süreli kesin mühlet kararının satış talebinde bulunmasına engel olmayacağı-
Kambiyo takibi- Şirket kaşesindeki iki imza- Fotokopi üzerinden imza incelemesi- Borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asılları-
Bononun ön yüzdeki düzenleyene ait iki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olması halinde imzanın şirket adına atıldığının kabulü gerektiği- İmzanın şirket yetkilisine ait olması durumunda, takibe konu bu bono nedeniyle borçlu şirket yetkilisinin şahsen sorumlu olmadığının, şirket temsilcisi olarak şirketi borçlandırma iradesi ile imzaladığının kabulü gerektiği- İmzanın yetkiliye ait olmadığının tespiti halinde borçluların imza itirazının kabulüne, imzanın yetkiliye ait olduğunun tespiti halinde ise borçlu şirket yönünden imza itirazının reddine, borçlu temsilci yönünden ise borca itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği- Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün olmadığı, imza incelemesine esas alınan borçlunun uygulamaya elverişli imzalarının bulunduğu belge asıllarının getirtilerek, incelemenin bunlar üzerinden yapılması gerektiği-
Tapu kaydının iptali ve tescil isteği- Taşınmazın dava açıldıktan sonra devri-
Tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkin açılan davanın temyiz aşamasında, davacı vekilinin "davalı taraf ile uzlaşma ihtimallerinin bulunduğunu, dava konusu taşınmazın dava dışı bir başka kişiye satılabilmesi için tapu müdürlüğüne ihtiyati tedbirin kaldırılması müzekkeresi yazılmasını talep ettiği, mahkemece aynı gün tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereyle çekişmeli taşınmazın sadece bu belirtilen kişiye devri için ihtiyati tedbirin kaldırılmasına" karar verildiği ve taşınmazın dava açıldıktan sonra davalı tarafından bu kişiye satış yoluyla devredildiği anlaşılmakla, mahkemece davacıya HMK 125/1-a-b'de belirtilen seçimlik haklarından hangisini kullanacağı konusunda ve maddeye uygun biçimde, açık olarak beyanda bulunmak üzere süre verilmesi, kullanılacak seçimlik hakka göre devreden veya devralan hakkında yargılamaya devam edilerek davanın neticelendirilmesi gerekirken, devir yokmuş gibi eski taraflar arasında yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu-
Ölümlü kaza- Destekten yoksun kalma tazminat- Taşıma yapılan aracın niteliği- Araç işleticisinin kusurlu olup olmadığı- Desteğin hareket hâlindeki araçtan kendi isteğiyle atlaması-
Davacıların desteğinin öldüğü kazada, taşıma yapılan aracın niteliği, ölenin taşındığı yer ve aracın kapısının sürücünün kontrolü dışında açılabilmesi, murisin bulunduğu yerdeki kilit sistemindeki bozukluk hususları göz önüne alındığında kazanın meydana geliş şekline göre araç işleticisinin kusurlu olmadığının kabul edilemeyeceği- "Desteğin hareket hâlindeki araçtan bir anda kendi isteği ile atladığı uyuşmazlıkta, olayın intihar olduğu sonucuna ulaşılamıyorsa da, zarar görenin ağır kusuru ile illiyet bağının kesildiği, kilit sistemindeki mekanizmada yer alan bozukluğun ya da desteğin taşınma biçiminin kazaya etkisinin bulunmadığı, bu bozukluk olmasaydı ya da taşıma belirtilen şekilde gerçekleşmeseydi dahi aynı sonucun doğacağı anlaşıldığından, KTK m. 86/1'de öngörülen işleten veya teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulabilmesini gerektiren tüm olguların oluştuğu ve ispatlandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Avukatlık ücret sözleşmesi- Süreli vekaletname- Genel işlem koşulu- Dürüstlük kuralı-
Avukatın, süreli vekaletnamesiyle süre sonuna çakışan işler için sözleşmede belirtilen şekilde ücret kararlaştırılmasının, süreli sözleşmenin amacına uygun düşmediğinden takdiri indirim yapılması gerektiğine ilişkin kabulün hatalı olduğu- Anılan sözleşme hükmünün genel işlem koşulu olarak ve dürüstlük kuralına aykırı hazırlandığı kabulünün mümkün olmadığı ve taraflar arasında imzalanan vekalet ücret sözleşmesinin tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu değerlendirilerek sözleşmedeki "avukata verilen işlerin asgari ücret tutarı kadarının ödeneceğine" ilişkin hükme göre uyuşmazlığın çözümü gerektiği-
İşçilik alacağı-İmzalı ücret bordroları- Belge asıllarının ibrazı- Kesin süre ihtarı-
İşçilik alacağına ilişkin davada, dosyaya fotokopisi ibraz edilen fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti tahakkuku içeren imzalı ücret bordrolarına karşı imza itirazında bulunulması ve mahkemece "belge asıllarının ibrazı için" davalıya verilen kesin sürenin kanuna uygun olarak ihtar edilmemesi durumunda, iki haftalık süre geçtikten sonra davalı tarafından sunulan ücret bordro asıllarının kanuni süre içerisinde sunulduğunun kabulü ile bunlar üzerinde imza incelemesi yapılarak karar verilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasına ilişkin olarak verilen kararın 3. kişi tarafından tehiri icra talepli temyiz edilmesi-
Şikayetçi alacaklının icra mahkemesine başvurusunda; davalı 3. kişi tarafından icra dosyasına tehiri icra talebi için yatırılan teminatın kendisine ödenmesi talebinin reddine ilişkin icra müdürlüğünün kararının iptalini talep ettiği görülmüş olup, kararın İİK'nun 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olduğu-