İçerik Akışı

Satıcının, Broşür ve Katologlarda Vaat Ettiği Hususlar Yönünden Tüketiciye Karşı Sorumluluğu-

Satıcı, sözleşmeden başka ayrıca ilan ve reklamlarda, broşür ve katologlarda vaat ettiği hususlar yönünden de alıcı tüketiciye karşı sorumlu olduğundan, davalı şirketin dava konusu taşınmaza ilişkin ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar (çocuk parkı, yüzme havuzu, otopark vb.) yönünden de davacıya karşı sorumlu olduğu-

Banka Kartının Kopyalanması-

Davacının yapmış olduğu işlemden sonra kartın ne şekilde kopyalandığı açık ve net olarak bilirkişi raporunda bildirilmediği gibi kart kopyalanmış olsa da kartı kopyalayanların ATM şifresini nasıl elde ettikleri ve kullandıkları da açıklanmadığından, bu tarihten sonraki işlemlerin şifre ile yapıldığı dikkate alınarak iddianın ispat edilemediği anlaşıldığından banka aleyhine açılan davanın reddi gerektiği-

Barter Sistemi- Barter Çeki- İİK. mad. 89 Uyarınca Tazminat İstemi-

Barter sisteminin; üye firma veya gerçek kişilerin satın aldığı mal veya hizmetlerin bedelini yine sistem içerisinde, üyelere mal veya hizmet satarak ödediği bir sistem olduğu- Barter sistemi ile satış yapan üyenin, satış bedeli kadar barter sisteminden alacaklı olacağı ve satışla elde ettiği barter çeki ile alacağını, sistemden yine mal veya hizmet satın alarak tahsil ettiği- Alacaklının İİK. mad. 89/4 uyarınca tazminat istemi ile açtığı davada, şirket merkezinde tespit edilen “borç yapılandırma ve geri ödeme protokolü kapsamında teminat senedidir” yazılı, düzenleyeni borçlu Ltd. Şti., 10.000.000 TL bedelli bonoda, lehtarın üçüncü kişi A.Ş. olduğu gözetildiğinde, protokol ve barter sisteminden borçlu adına yapılan emtia ödemesi ile, borçlu Ltd.Şti.'nin, üçüncü kişi A.Ş.'den alacaklı konumuna geçmediğinin kabulü gerektiği- Üçüncü kişi A.Ş.'nin şirket merkezinde, ticari defterler dışında kayıt ve defterler tutulmuş olmasının da, takip borçlusu Ltd. Şti.'nin, üçüncü kişi A.Ş.'den istenebilir hale gelmiş, kesin nitelikte bir alacağının mevcut olduğu sonucunu doğurmayacağı-

Satış Talebi- İhalede Alıcı Çıkmaması-

"Satış talebinin -yasal süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle- reddine" ilişkin kararın temyiz edilebileceği- Alacaklının 2 yıllık yasal sürede, hacizli taşınmazın satışının yapılmasını talep ettiği, yapılan ihalede alıcı çıkmadığından, İİK. mad. 129/son uyarınca, ikinci ihale tarihi itibariyle satış talebinin düştüğü, satış talebinin düştüğü tarihten itibaren iki yıllık sürede yeniden satış talep edildiği anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

Tebliğ Memurunun Tanık Olarak Dinlenmesi- Kıymet Takdirinden İtibaren 2 Yıl İçinde Satışın Yapılması- Satış İlanının Tebliği- İhalenin Feshi-

Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı- 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarih olduğu- Muhatabın çarşıya gittiğini beyan eden komşunun ve haber bırakılan komşunun ismi alınmadan yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu-Tebliğ memuru tanık olarak dinlense de tebligatın yazılı bildirim ve belgelendirme olmak üzere iki ana unsuru olduğundan ve tebligat savunma hakkı ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, tebliğ mazbatasında yazılı durumun aksinin ispat edilmiş sayılmayacağı- Taşınmaz satışlarında, hissedara gönderilen satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle ve kıymet takdirinin yapıldığı tarih üzerinden iki yıldan fazla süre geçtiği gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-

Yanlış Tedaviden Kaynaklı Tazminat Davasında Görev-

Davacıların, davalı hastanede çalışan diğer davalı doktor tarafından yapılan tedavide kullanılan ilacın vücutta meydana getirdiği zararlar nedeniyle açtığı tazminat davasının Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği (6502 s. K. mad. 3, 73)

Aynı İlamdan Kaynaklanan Alacakların İcrası- Dürüstlük Kuralı- Usul Ekonomisi- Sebepsiz Zenginleşme-

“Tarafları” Aynı Olan ve “Aynı İlam”dan Kaynaklanan Alacaklar İçin “Aynı” Takip Dosyası Üzerinden İcra Takibi Yapılması ve Benzer Durumlar-

İhale alıcısının, haksız açılan ihalenin feshi davasından kaynaklanan tazminat istemi-

Haksız açılan ihalenin feshi davası nedeniyle gayrimenkulün geç teslim alınmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, yasal dava açma hakkının sınırlarının aşıldığı ve ihalenin feshi davası nedeniyle davacı taşınmazı geç teslim almış olduğu, oluşan zararla davalının eylemi arasında uygun illiyet bağının mevcut olduğu ve davacının taşınmazını geç teslim almasından kaynaklanan zararının kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-

Alacaklı ile vekilinin "haczin kaldırılması" konusunda çelişkili talepleri- Vekalet ücretinin henüz tahsil edilmemiş olması-

Alacaklı asilin, "alacağı haricen tahsil ettiğini" belirterek "hacizlerin kaldırılması için yazı yazılmasına" karar verilmesini talep etmesi; alacaklı vekilinin ise aynı tarihte "vekalet ücreti henüz tahsil edilmediğinden, hacizlerin kaldırılmaması gerektiğini" ileri sürmesi halinde, icra vekalet ücreti alacaklı (müvekkili) ile avukat arasındaki iç ilişki gereğince çözümlenmesi gerektiğinden, "haczin kaldırılmasına" karar verilmesi gerektiği-

Trafik kazasından kaynaklı tazminat istemi- Görevli mahkeme- Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise özel mahkemenin görevli bulunması-

Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açıldığından, davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK'nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiş olduğundan, TTK'nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu- Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında "Yargılama usûlüne" ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği- Gerek davalı araç sürücüsü ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunlu olduğundan, bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan "asliye ticaret mahkemesince" çözüme kavuşturulması gerektiği-