Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2015 tarih ve 2013/139-2015/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Gönül tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin iç hastalıkları uzmanı olarak 20 yıldır doktorluk yaptığını, çalışmalarını obezite üzerine yoğunlaştırdığını, aynı zamanda gazete yazarlığı ve TV programları da yapan müvekkilinin tanınan, güvenilen, sevilen kişilerden olduğunu, müvekkilinin isminin, fotoğraflarının ve videolarının kendisinden izin alınmaksızın davalı tarafından www.lipitabsanadagitim.com alan adlı internet sitesinde kullanıldığını, bu sitelerdeki mesafeli satış sözleşmelerinde davalının telefon numarasının açıkça yer aldığını, müvekkilinin TV programlarında kilo korumaya yardımcı ve patentli S.... isimli bir buluştan söz ettiğini, ancak hiç bir zaman ticari bir ürüne vurgu yapmadığını, kaldı ki müvekkilinin bu programlarda ürünün zayıflamak için değil kilo korunması için kullanılması gerektiğini ifade ettiğini, davalının sattığı ürünün, müvekkilince ifade edilen üründen de farklı olduğunu, davalının, müvekkilinin ününden haksız yarar sağlamaya çalıştığını, ürününün satış miktarını ve firmasının bilinirliğini arttırdığını, doğruluğu kanıtlanmamış ifadelerle müvekkilinin mesleki kariyerine zarar verdiğini ileri sürerek davalının eyleminin hukuka aykırı olduğunun tespitini, müvekkilinin kişilik haklarına yönelik saldırıya son verilmesini, şimdilik 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek TL banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 18.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden talep sonucunu 189.000 TL'ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, adı geçen internet siteleri ile müvekkilinin hiç bir ilgisinin bulunmadığını, bu sitede müvekkilinin unvanının, adresinin, sipariş telefonunun bulunmadığını, sadece müvekkilinin mesafeli satış sözleşmelerini kopyalayan kişiler tarafından müvekkiline ait telefon numarasının da kopyalandığını, bu sitelerde davacının ulusal kanallarda yayınlanan görüntülerinin bulunduğunu, gerçek dışı bir beyana yer verilmediğini, davacının programlarda ürünün insanları zayıflattığını belirttiğini, davacının videolarının bilgilendirme amaçlı kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, www....icom alan adlı internet sitesinde l..... isimli ürünün satış ve tanıtımının yapıldığı, bu sitede davacıya ait fotoğrafların, isminin ve bir kısım TV programlarından elde edilen videoların kullanıldığı, arama motorunda davacının ismi yazıldığında ilk sırada aynı internet sitesindeki reklam ve tanıtımların göründüğü, sitede yer alan mesafeli satım ve gizlilik sözleşmesinde davalıya ait telefon numarasının gösterildiği, buna göre anılan internet sitesinin davalıya ait olduğunun kabul edildiği, bilirkişi raporundaki tespite nazaran esas alınabilecek maddi tazminat miktarının 100.000 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası olabileceği, yine kişilik hakkı zedelenen davacının FSEK'in 86. maddesi çerçevesinde manevi tazminat talep edebileceği, davacının görüntüsünün ticari amaçla kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının FSEK'ten kaynaklanan hakkına tecavüzünün tespit ve men'ine, 189.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte, 10.000 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, kişilik haklarına tecavüzde bulunulmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bilirkişi raporundaki değerlendirmeler doğrultusunda davalı aleyhine maddi tazminata hükmedilmiş ise de bilirkişi raporunda, tazminatı belirleme kıstasları açıklanmadığı gibi bilirkişi raporu Yargıtay denetimine olanak sağlayacak nitelikte değildir. Somut olayın özellikleri, ihlalin ağırlığı ve davacıya ait isim, görüntü ve fotoğrafların kullanılmasının, tanıtımı yapılan ilacın satımı üzerindeki olumlu etkisi araştırılarak, uygun bir miktar tazminata karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat miktarının tayin edilmesi isabetli görülmemiş, hükmün bu sebeple davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
11. HD. 28.05.2018 T. E: 2016/12052, K: 3979
Ayrıntılı görüntülemek için lütfen tıklayın.