İçerik Akışı

İhalede Karşılama Prensibi

Satış masrafları ihaleye çıkarılan iki taşınmaz için eşit bölündüğünde ihale bedellerinin, taşınmazların tahmini değerinin %50'sine, satış masraflarının eklenmesiyle oluşan miktarı karşıladığı anlaşıldığından ihalenin feshi isteminin reddi gerektiği- 

İhalenin Feshi- Satış İlanının Borçluya Tebliği- İhalede Karşılama Prensibi-

Tebliğ işlemleri, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istenmişse de, tebligatlarda muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı anlaşıldığından tebligatın usulsüz olduğu- İİK. mad. 127 gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü ile İİK. mad. 129/1 gereğince bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği- İhale bedelinin (tüm taşınmazların ihalesi için yapılan satış masraflarının oranlama sureti ile bulunan şikayete konu taşınmaz için yapılan) satış masrafları ve taşınmazın kıymetinin %50'sinin toplamı olan meblağı karşılamadığı anlaşıldığından İİK. mad. 129/2 uayrınca ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-

Sözleşmeye Bağlılık İlkesi- Götürü Bedelle Yapılacak Sözleşmeler- Hakedişlerden Yapılan Kesintilere Gecikme Cezası- Sözleşme Dışı İlave İmalâtlar

Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararının, tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalma olduğu- Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değerin belirlenmesi gerektiği- Davacının zararının, mahkeme kararının kesinleştiği tarihte oluşması halinde, mahkemece bu tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerekeceği- "Arsa" niteliğindeki taşınmazın, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti ve emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanarak, taşınmazdan DOP payının düşülmesinin gerekip gerekmediğinin belirtilmesi suretiyle gerçek zararın belirlenmesi gerektiği-

İflas Erteleme Kararının Uzatılması Talebi- 669 ve 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler

İflas erteleme kararının uzatılması talebini yeni bir talep gibi görerek olağanüstü hal ilamından sonra çıkartılan 669 ve 673 sayılı K.H.K'ler kapsamında reddine karar verilmesinin iflas erteleme kurumunun ruhuna, ne de K.H.K.'lerin amacına uygun düşmeyeceği-

Nişanın Atılmasına Sebep Olan "Fiziksel" Eleştiriler- Manevi Tazminat Hakkı-

Davacı ile davalının aileleriyle birlikte nişan öncesinde alışverişe çıktıkları, alışveriş sonrasında davalının, davacının "fiziksel yapısından rahatsızlık duyduğuna dair" mesajlar gönderdiği, davalının nişan töreni öncesinde "davacının basenlerini kontrol edilmesine izin vermemesi halinde nişanın yapılmayacağını" söylediği, davalının isteği üzerine bir sonraki gün kuaförde davalı ile davalının kardeşinin "davacının basenlerini kontrol ettikleri", bu olayların etkisinde kalan davacının aynı gün nişanı bozmak zorunda kaldığı olayda, davalının davranışlarının davacıyı küçük düşürücü, kişilik haklarına zarar verici nitelikte bulunduğu; manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğu-

Eksik Mal Tesliminde Fatura ve Çekin İspat Kuvveti

Teslim edilen mal miktarından düşük bedelde fatura kesilmesinin malların eksik teslim edildiği anlamına gelmeyip, ispat yükünün çeklerin ileride teslim edilecek mallara karşılık avans olarak verildiğini ve çek bedelleri kadar mal teslim edilmediğini ileri süren davacıda olduğu-

Alacaklının İİK 99'a Dayalı İstihkak İddiasının Reddi İstemi- Gerçek Alacak-

İstihkak davasının dinlenebilmesi için "takip konusu alacağın gerçek bir alacak olması" gerektiği-

Kredi Sözleşmesine İstinaden Emekli Maaşına Bloke Konulması- Haksız Şart- TMK. 2-

Banka, kesintileri kredi sözleşmesine istinaden yapmış olduğundan ve icra müdürü tarafından yapılmış bir haciz de bulunmadığından, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının "emekli maaşına bloke konulacağı"na dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının kabulü gerektiği-

Tasarrufun İptali Davası- İptali İstenilen Temlikin Önceden Verilmesi Taahahüt Edilmiş Bir Borcun Teminatı Olarak Verildiğinin İddia Edilmesi-

Davacı-alacaklının alacağını doğuran çeklerin düzenlenme tarihleri, davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi banka arasındaki temlik işleminden önce olup, borçlunun aciz hali de sabit olduğundan, tasarrufun iptali davasının ön koşullarının gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiği- Davalı üçüncü kişi banka ve davalı borçlu, "iptali istenilen temlikin önceden verilmesi taahahüt edilmiş bir borç teminatı olarak verildiğini" iddia etmişse de, mahkemece alanın bilirkişi raporu ve diğer belgelerden, davalı borçlunun davalı üçüncü kişiden önceden krediler kullandığı, daha sonra kredilerde azaltmaya gidildiği, temlik tarihi itibari ile olan alacağa karşılık olan gayrimenkul ipoteği ve dava konusu temlik miktarı gözetildiğinde, verilen teminatın basiretli bir tacirden beklenmeyecek nitelikte bir tasarruf olduğu ve davacının alacak ve ferilerinden oluşan miktarın iptali ile davalı bankadan alınarak davacı alacaklıya verilmesi gerektiği-

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası-

Davacının, boşanma üzerine davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak davalının çalışmaya başladığını, yeterli ve düzenli gelirinin olduğunu, yoksulluk nafakasını gerektiren şartların ortadan kalktığını, davalının ailesinin yanında kaldığını ancak kendisinin işten çıkışının verildiğini, bugüne kadar işsiz olduğunu ve zor geçindiğini belirttiği ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ettiği uyuşmazlıkta, dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun tamamen ortadan kalkmadığı, asgari ücret seviyesindeki gelirin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, davacının kaldırma talebi içinde indirme talebi de olduğundan çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince bir karar verilmesi gerektiği-