Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerektiğinden adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetleri dikkate alarak oluşturacağı raporda , haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerini dikkate alarak yapması gerektiği ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre maluliyet rapor tanzimi için davacı vekiline kesin süre verilerek sunulacak rapora davalı vekilinin UHH kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Davacı sigortalı tarafından dava açılmadan önce Kuruma başvurulmadan tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemli eldeki davada- ''...hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu'na müracaat edilmesi zorunludur.'' ve ''Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır.'' düzenlemesi gereği davacının Kuruma müracaat edip etmediği- Davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurması için davacıya iki haftalık kesin süre verildiği ve verilen süre içinde davacı vekilinin gerekli başvuru şartını yerine getirdiği ancak Kurum tarafından yapılan müracaata altmış gün içinde cevap verilmediğinden talebin reddedilmiş sayıldığı-
Konusu ve tarafları aynı olan yabancı mahkeme kararının tanındığı ve kararın kesinleştiği bu nedenle kesin hüküm teşkil edeceği- 7194 sayılı Yasa’nın 41. maddesi kapsamında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesinde de hukuka aykırılık bulunmadığı-
İhalesi yapılan taşınmaz ile ilgili olarak ödenen %18 KDV'nin iadesine ilişkin uyuşmazlığın vergi mahkemesinde görüleceği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin tamamlanabileceği-
Somut olayda hükme esas alınan İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen ................ tarihli raporda davacının, travma sonrası stres bozukluğuna bağlı tüm vücut fonksiyon kaybı oranı % 25 olarak hesaplanmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınarak talebin kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından “travma sonrası stres bozukluğunun” ilgili yönetmelik gereği rapor formatına uygun olmadığı ve esas bakımından bilirkişi raporu olarak hazırlandığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş olup bu eksikliğin tamamlanabileceğinin anlaşıldığı, bu durumda yeniden rapor alınacak ise, davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen" travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, belirtilen travma sonrası stres bozukluğunun süreklilik arz edip etmediği ve sürekli değilse ne kadar süre devam edeceği konusunda Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınması hususlarına dikkat edilmesi gerekeceği-
Davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerinden olay tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olmasının doğru olmadığı-
"Hisse devri işlemlerinin yokluk ve butlanla batıl olduğu" gerekçesi ile "genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti" ve "kar payı" talepleri- Aralarında bağlantı bulunan ve miktara tabi olan ve olmayan talepleri bir arada içeren, talep yığılmasının söz konusu olduğu davaların arabuluculuğa tabi olmaksızın görüleceği- Mahkemece tefrik kararı ile ayrılan şirket kar payına ilişkin alacak davasında, "dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılmış olmasının dava şartı olduğu" gerekçesiyle "davanın usulden reddine" karar verilmişse de, davaların bir bütün olarak işin esasına girilerek mahkemece çözüme kavuşturulması ya da tefrik kararı verilen esas dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği- "Alacak talebi zorunlu arabuluculuğa tabi iken, diğer talep yönünden mahkemede dava açılması zorunlu olduğu, davacının alacak talebi yönünden HMK 110 maddesindeki koşul gerçekleşmediğinden her iki talep için davaların yığılmasından söz edilemeyeceği, alacak davasının görüleceği zorunlu arabulucu ile, diğer talebin görüleceği Asliye Ticaret Mahkemesi HMK 166/1 maddesi anlamında "aynı düzey ve sıfatta hukuk mahkemesi" niteliğinde bulunmadıklarından davaların birleştirilmesi yolu ile birlikte görülmesinin de mümkün olmayacağı" karşı görüşünün kabul edilmediği-
Davacı tarafından başvuruda ibraz edilen maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde düzenlendiği gözetilmek suretiyle inceleme yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle itirazın kabulüne karar verilemeyeceği-