Tüm köyün ve köy halkının yaşam düzenini, yerleşimini yakından ilgilendiren, öncesi köylünün kullanımına açık bir yer iken ihtiyar meclisi kararı ile yasal düzenlemeye aykırı şekilde hak sahibi olmayan kişilere verilmesi olasılığının her zaman bulunması ihtimali karşısında öncesi kamusal nitelikli bu taşınmazların yasanın konuluş amacı dışında yapılmış işlemlerinin yargı merciileri önüne getirilip tartışılmasında hazinenin hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekeceği–
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muvazaalı olduğunun kanıtlanamaması halinde, açılan tapu iptali ve tescil davasının reddedilmesi gerekeceği–
«Muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil» davasının açıldığı tarihte davalının kayıt maliki durumunda olmaması halinde, davanın «sıfat yokluğu» nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği–
Genel mahkemenin ancak karar aşamasından önce eğer o yerde bir kadastro tutanağı düzenlenmişse, o takdirde dosyayı re’sen kadastro mahkemesine devredeceği, öte yandan dosya karara çıkmışsa, mahkemenin dosyadan elini çekmiş sayılacağı, yeniden dosyayı ele alarak, önceki kararı yok farzederek yeni bir hükümle görevsizlik ya da gönderme kararı veremeyeceği, bu dosyanın ancak yasa yolundan geçtikten sonra hakimce yeniden ele alınabilmesinin olanaklı olacağı-
Trampa işlemlerinin muvazaalı olup olmadığının, trampa sözleşmelerine konu taşınmazlar başında uzman bilirkişiler eşliğinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılarak; mesaha, mevki, nitelik, imar durumu, emsal taşınmazlar ile benzeri objektif ölçütler ve varsa davalının bu yönde dayanıp sunacağı delil ve karşı deliller çerçevesinde, anılan sözleşmelere konu payların sözleşme tarihindeki değerlerinin ayrı ayrı saptanıp bu yolla trampa edilen payların toplam değerlerinin belirlenmesi ve bulunacak değerlerin birbirleriyle karşılaştırılması ile değerlendirilmesi gerekeceği–
743 sayılı Türk Medeni Kanunu evlilik birliği içindeki malların yönetimi konusunda yasal rejim olarak «mal ayrılığı» rejimini kabul etmiş olduğundan, eşlerden birinin katkısıyla diğer eşin taşınmaz alıp kendi üzerine tapu siciline kayıt ettirmesi halinde, tapunun yarı (ya da katkı) payı oranında iptali ile katkıda bulunan eşin üzerine tescilinin kural olarak mümkün olmadığı–
Mülkiyete ilişkin davalarda, hak sahibi tarafından dava açılarak iptal edilmeyen tapu kaydına değer verilmesi gerekeceği-
Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olduğu- muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, taşınmazın kayıt maliki veya ölü ise onun mirasçıları aleyhine açılmak zorunda olduğu-Görülmekte olan davadaki muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil; bu mümkün olmadığı takdirde tenkis istemi, söz konusu üç meskenin tümüne ilişkin bulunmakla birlikte, dava, bunlardan ikisinin maliki durumundaki Asır ve S. aleyhine açılmış olup; maliklerden H.'nin davalı olarak gösterilmediği; salt, maliki bulunduğu taşınmazla ilgili istemde bulunulmuş olmasının, H. hakkında dava açıldığının kabulünü gerektirmeyeceği ve dolayısıyla, anılan kişinin görülmekte olan davada davalı sıfatının mevcut olmadığı, 13 sayılı parsel üzerindeki 8 numaralı meskenin kayıt maliki durumundaki H. hakkında açılmış bir davanın olmadığı-
Davadan önceki tarihte gerçekleştiği ileri sürülen ehliyetsizlik olgusu irdelenirken; kişinin son zamanlarda yanında bulunan yakınlarından, tedavi eden doktorlardan bilgi toplanması, varsa sağlık kuruluşları raporlarının getirtilmesi ve bu aşamadan sonra Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekeceği–