Acele durumlarda, bir mirasçının bütün mirasçılar adına dava açması halinde, mahkemenin davayı hemen reddetmeyip diğer mirasçıların katılmasının sağlanması veya muvafakatlarının alınması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi için davacıya süre vermesi gerekeceği–
Kamu malı niteliğindeki taşınmazlar hakkında sicil oluşturulmasının yolsuz tescil olacağı ve MK’nun 1025. maddesine göre iptale tabi olacağı-
İnşaat sözleşmesinin taraflarından biri olan yüklenicinin, sözleşmenin diğer tarafı olan arsa sahibinin iştiraki olmadan tek taraflı olarak düzenleyeceği bir temlikname ile sözleşmenin yüklenici tarafını değiştirmesinin mümkün olmayacağı –
Davacının esas hakkında düzenlediği lâyihasında ve sözlü yargılama aşamasında “soruşturmanın eksikliği”nden söz etmeden “mevcut delillerle hüküm verilmesini” istedikten sonra, temyiz aşamasında “tanıkların tamamının dinlenmediğini” ileri sürmesi dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder mi?-
«İ. sözleşmesi»ne dayalı tapu iptali ve tescil davalarında araştırılacak hususlar–
“Muris muvazaası”nın hukuki niteliği-
İ. sözleşmesine dayalı davalarda zamanaşımının, davacının sözleşme gereği taşınmazın kendisine iade edileceği ümidinin bittiği anda başlayacığı-
Muvazaaya dayalı uyuşmazlıklarda; mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması, bu irade ve maksadın tespiti için bu yöndeki tüm delillerin eksiksiz toplanıp değerlendirilmesi gerektiği, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin olup olmadığının araştırılması, davalının alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile söz-leşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar arasındaki be-şeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk bulunduğu -
Bedelde muvazaa iddiasının davacı tarafından her türlü delille kanıtlanması gerekirse de, dosya içeriğine göre gerçekleşen iki satış arasında geçen 7-8 aylık sürede, taşınmazının değerinin 50.000.000 TL’ dan 9.500.000.000 TL’na yükselmesi, hayatın olağan akışına uygun olmayacağından, davacının iddiasının haklı bulunarak şuf’a davasının kabulü doğrultusunda karar verilmesi gerekeceği-