Belediyelere ait taşınmazların başkalarına ait taşınmazlarla trampa edilebilmesi için, belediye meclisinin kararının bulunması veya belediye meclisinin belediye encümenine yetki vermesi gerekeceği-
İdari yargı yerinde idari işlemin iptali halinde, sicilin dayanağı ortadan kalkacağından, davacı Hazinenin kayıtların eski haline getirilmesi istemiyle dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve sicile yönelik olduğundan, davaya bakma görevinin idari yargının değil adli yargının olacağı-
Taşınmaz orman sınırları içinde olduğu halde yapılan arazi kadastrosu ile yolsuz olarak tapu kaydı oluşturulmuş ise de, bu ikinci kadastro yolsuz ve geçersiz olduğundan davacıya hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı-
Kesinleşmiş bulunan tapu kayıtlarının sınırlarının ve miktarlarının (haritasının) değiştirilmesinin ancak mahkeme kararı ile mümkün olabileceği, öyleyse, Tapu Sicil Müdürlüğünün yasal dayanağı bulunmayan işlemler sonucu mahkeme kararına dayanmayan yüzölçümünün arttırılması ve haritasının buna göre düzenlenmesi işlemi ile tesis edilen sicil kaydının yolsuz tescil niteliğinde olacağı-
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre davada dayanılan sebebin TMK.’nun 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescil olduğundan davanın mülkiyet hakkı sahiplerince açılması gerekeceği, bir başka ifade ile kayıt maliki olmayan Hazine’nin ve Tapu Sicil Müdürlüğü’nün dava açma sıfatlarının bulunmayacağı, Hazine bakımından TMK’nun 1007. maddesinden kaynaklanan bir zararın da henüz gerçekleşmediği için, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar sicildeki kaydın iptaline yönelik istek kapsamına icra takip işlemlerindeki usulsüzlükler de dahil edilmiş ise de, böyle bir isteğin ileri sürülmüş bulunmasının, davacının yolsuz tescile dayalı bu davayı açmasına ve davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesine engel teşkil etmeyeceği-
Yok hükmündeki mahkeme kararına dayalı olarak belirlenen tapudaki payların, yolsuz tescil nedeni ile düzeltilmesi istemi hakkında gerekli inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekeceği-
MK. 931 ve 933/2. maddeleri yolsuz tescile güvenerek iyiniyetle taşınmaz mülkiyetini kazanan kişinin hakkını korunmakta ise de, bu korumadan ancak tapudaki yolsuz tescile güvenerek malik görünen kişiden taşınmaz mülkiyetini devralan üçüncü kişilerin yararlanacağı– Genel Kurulun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ana sözleşmede taşınmaz satışının kooperatifin amaçları ve yapabileceği işler arasında sayılmaması, ana sözleşmede değişiklik yapma Genel Kurulun görevi olmasına rağmen Genel Kuruldan bu konuda bir karar alınmaksızın Yönetim Kurulunca Ana sözleşmenin maddeleri değiştirilerek bu maddelere taşınmaz satışının eklenmesi ve bu eklenti ve değişikliğe dayanılarak da taşınmazların daha yüksek ve uygun teklif verenler varken taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir bedelle davalılara satılması anlaşıldığından söz konusu yerin davacı kooperatif adına tapuya tesciline karar verilmesinin gerekeceği-
Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden ayni hakkı zede­lenen kimsenin tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceği-