Hak arama özgürlüğünün (şikayet hakkının) sınırsız olmayıp kişinin salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamayacağı, bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olmasının zorunlu olmadığı, şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığının yeterli olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemi-
Haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi-
Boşanma davasında; davalı-davacı kocanın mahkemece tespit edilen kusurları yanında eşine salak diyerek "hakaret" ettiği ve düğün fotoğraflarını yırttığı anlaşılmakta ve toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Her üzüntü manevi tazminat borcu doğurmayacağı, üzüntünün manevi tazminat gerektirebilmesi için kişilik hakkının ihlali sonucu oluşması gerektiği-
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadınının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Mahkemece alınan ve icra ettirilen ihtiyati tedbir kararından sonra süresinde dava açılmamış olması nedeniyle tedbirin haksız olduğu kabul edilerek davacılara maddi zararlarını ve illiyet bağını ispat imkanı tanınmalı ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
Boşanmaya neden olan olaylar yüzünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedileceği-
Borçlu olmadığı, kullandığı kredileri de düzenli bir şekilde ödediği anlaşılan ve esnaflık yapan bir kişiye yüklü bir miktarda borçlu olduğuna dair bir cari hesap özeti tebliğ edilmesi haksız fiil teşkil etse de, davalı banka, davacının müracaatı üzerine 1 gün içinde yanlışlığı düzeltmiş olup davacının kredi borcu olduğuna dair herhangi bir kurum veya kişiye de bildirim yapmadığından davalı banka aleyhine manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Somut olayın oluş biçiminde, TMK'nun 24 ncü maddesi anlamında davacının doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, EBK'nun 49 ncu maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşullarının da oluşmamış olduğu, mahkemece, manevi tazminata ilişkin, kanıtlanamayan talebin reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın, konut tahsis edilemeyen ortağın tazminat istemine ilişkin olduğu, hükme esas bilirkişi raporunda formül doğrultusunda hesaplama yapılmadan denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda ödemelerin güncellenmesiyle yetinildiği- Bu durumda mahkemece yapılması gereken işin, davacının ödemelerinin ve normal ortağın ödemelerinin yukarıda açıklanan ilkeye göre hesaplanıp, ayrıntıları ile yazılan formül doğrultusunda tazminatın belirlenmesi için davacının rapora itirazını da gözeten bir ek rapor alınarak hüküm kurmaktan ibaret olduğu-