Davacı ile davalı nişanlandıktan sonra düğün yaparak gayri resmi şekilde bir araya gelmişler ve uzun süre birlikte yaşamışlardır, bu durumda nişandan ve yasal olarak korunması gereken bir birliktelikten (evlenmeden) söz edilmesinin mümkün olmadığı- Taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız fiil olarak nitelendirip buna göre çözümlenmesi gerekeceği, ve haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede bakılması gerektiğine göre; aile mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekeceği-
Davalının eylemi ile kamyonun satışı arasında illiyet bağı bulunmadığından ve de davalı, haksız haczi sonucu açılan menfi tespit davasında verilen kararla davacıya %40 icra inkar tazminatı ödemek suretiyle davacının zararını da karşılamış olduğundan davacının tazminat isteminin tümden reddi gerekeceği-
Eşini evden kovan davacı-davalı koca tamamen kusurlu olduğundan ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-
Dava konusu yayında, davacının şeriat istemiyle isyan edenin torunu olduğunun belirtildiği görülmekte olup; ancak, davalılar bu iddiayı kanıtlayamadıklarından yayın bu yönüyle hukuka aykırı olup davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davalıların gizlice ses ve görüntü kaydetme ve bunu yayımlama biçiminde gerçekleşen eylemleri davacının şeref ve haysiyetine tecavüz etme amacı güdülmemiş olsa bile, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olacağı-
İlk yayında davacıya yönelik olarak yazılan “ inadına davranan, inadına zihniyet, ülkeye kötülük yapan, egoizm, fanatik, hayat karartan” sözcükleri ile eleştiri sınırının aşıldığı, ikinci yayında ise ilk yayındaki aynı sözcüklerin tekrar edilerek hukuka aykırılığa iştirak edildiği-
Kendi isteğiyle emekliye ayrılan bir kamu görevlisinin, emekliliğinden önceki döneme ait bir yargı kararının uygulanmasını emekli olduktan sonra istemesi durumunda o kamu görevlisinin göreve başlatılıp başlatılmaması kamu kurumunun ve bakanın takdir yetkisi içinde olduğundan davacının isteğinin reddedilmesinde hukuka aykırılık olmadığı-