Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para isteyebileceği - Kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi için tazminat davası açılabileceği - Davacının dava dışı eşinin, evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesinin, sadakat borcunun ihlali niteliğinden olması nedeniyle eşine karşı haksız eylem niteliği taşıdığı, davacının dava dışı eşi ile onun evli olduğunu bilerek, onunla davalının gayrı resmi ilişkiye girmesinin, davalının doğrudan davacının bedensel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir fiilde bulunduğunu göstermeyeceğinden bu eyleminden dolayı davalı aleyhine manevi tazminata hükmedilemeyeceği -
Davacının kimlik bilgileri, davalı şirketin bayi çalışanı olan üçüncü kişi tarafından temin edilen nüfus cüzdanı fotokopisi kullanılmak sureti ile ele geçirilerek adına birden fazla abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin acentesi olan dava dışı şirketler kimlik belgelerini alıp sözleşmeyi bayii olarak imzalarken gerekli özeni göstermedikleri, T...Ş.. bayiisini iyi seçmeyerek ve onu yeterince eğitip denetlemeyerek davacının zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmakla davalı şirketin acentesinin yapmış olduğu işlem dolayısıyla davacının oluşan zararından işlemi yapan bayi ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, öte yandan davacının davasını, müteselsil sorumlulardan her ikisine birlikte yöneltebileceği gibi, dilerse bunlardan sadece bir tanesine karşı da dava açabileceği-
Malvarlığına yönelen bir eylemin dava tarihinde yürürlülükte bulunan TBK'nın 58.maddesi anlamında kişisel hakları ihlal eden bir eylem niteliğinde olmadığı, somut olayda davalının eksik ve ayıplı imalatı nedeniyle davacı iş sahibinin ticari itibarının zarar gördüğü gerekçesiyle manevi tazminat istendiği, bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanan yapım işi olup, manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzettiğinden, davacı yararına manevi tazminat tayinin için gerekli yasal koşulların oluşmadığı-
Aldatılan davacının, dava dışı eşinden sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle manevi tazminat talep edebileceği kuşkusuzsa da, eşin eylemini birlikte gerçekleştirdiği kişi yönünden kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemiyle açılan davanın reddi gerekeceği-
Davaya konu tweet içerisinde kullanılan ve mahkemece tazminat verilmesine gerekçe sayılan ifadelerin eleştiri niteliğinde olduğu, davalının değer yargısını içerdiği, yazının bütünü değerlendirildiğinde kullanılan sözlerin, kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemeyeceği-
Eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen, ailesine karşı kırıcı davranışlar sergileyen, "çok da inandım, sevgilinin kollarındasın" şeklinde mesaj atmak ve dedektif tutmak suretiyle eşine karşı aşırı güvensizlik duyan davalı kadının evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu-
Davacının dava dışı eşinin evlenmeyle eşe yüklediği ödevler arasında bulunan sadakat yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, TMK. mad. 185 ve 174 uyarınca boşanma sebebi ve istek halinde manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğunun kuşkusuz olduğu ancak, davalının doğrudan davacının bedensel veya ruhsal bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı bir fiilde bulunduğundan söz edilemeyeceği, TMK.'da yükümlülüğünü ihlal eden eşin eylemini birlikte gerçekleştirdiği kişiler yönünden herhangi bir düzenlemenin yer almadığı, davalının eylemi, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceğinden davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olup,tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek bulunması durumunda, kabul edilecek tazminata olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği, dosyadaki bilgi ve belgelere ile ceza mahkemesi dosya içeriğine göre olay tarihinin 10/11/2010 olduğu anlaşıldığı, birleşen dosya davacısı dava dilekçesinde, hükmedilecek tazminata olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini talep etmiş olduğu halde, mahkemece faizle ilgili bir karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bu nedenle bozulması gerekirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekeceği-
İİK.82/11'de sayılan ve vücut ve sıhhat üzerinde doğan zararlara ilişkin tazminat hakların haczedilemeyeceği- Manevi tazminatın her türünün haczedilebileceği-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ve 58. maddelerindeki yasal düzenlemelere göre, kınama kararının kişilik haklarına saldırı nedeniyle verilebileceği, bedensel zararlara ilişkin manevi tazminat istemlerinde bu yönde bir düzenlemenin olmadığı, diğer bir deyişle bedensel bütünlüğün zedelenmesi halinde bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-