Davacı tarafından talep edilen davanın konusunun İİK.72. maddesinde belirtilen 'çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti' istemine ilişkin olup, dava dilekçesinde vakıaların açıklanmasının davacıya, hukuki nitelendirmenin de hakime ait olması nedeniyle mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, İİK'nın 72/3. maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile ödenen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir isteyebileceği- Davacı taraf dava dilekçesinde sadece takibin durdurulmasını değil, icra işlemlerinin durdurulması yönünde tedbir talebinde bulunmuş olup, bu talebin İİK'nın 72/3. maddesindeki ihtiyati tedbir yolu ile ödenen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi konusundaki tedbiri de içerdiği anlaşıldığından davacının talebi üzerine İİK'nın 72/3. maddesi yönünden talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacı-kredi müşterisi şirketin hesabından yapılan usulsüz para çıkışı işlemleri- Birleşen davada banka alacağı dolayısıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Ticari temsilcinin, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetki olduğu ancak açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemeyeceği veya bir hak ile sınırlandıramayacağı- İşletme sahibinin, ticari temsilcilik yetkisi verildiğini ticaret siciline tescil ettirmek zorunda olduğu; ancak ticari işletme sahibinin ticari temsilcinin fiillerinden sorumluluğu, tescilin yapılmasına bağlı olmadığı-
İcra takibine konu bononun ortaklıktan ve şirket müdürlüğünden ayrılan davacı şirketin eski müdürü İ. Sayğın tarafından karşılıksız olarak düzenlendiği iddiasına dayalı menfi tespit istemi-
Her ne kadar mahkemece, davacıya imza incelemesine esas belge asıllarını ibraz etmesi ya da bulundukları yerin bildirilmesi hususunda kesin süre verilmiş ise de kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükünün, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşeceği, bu durumda davacıya verilen kesin sürenin icapsız davet niteliğinde olmakla yerinde olmadığı-
Menfi tespit talebi- Mahkemece davacının toplamı 17.000,00 TL olan 3 adet çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine karşılık davalı tarafından 12.043,13 TL ‘lik davacı alacağı bulunduğunun kabul edilmesi karşısında çeklerden dolayı 1.043,00 TL borçlu olmadığının kabulüne karar verilmesi gerekirken 4.957,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.