Protokol ve ibraname ile, ödeme plânı dışında davacı tarafından yapılan -istirdat davasına konu- ödemenin «munzam zarara karşılık olarak yapıldığını» savunan davalı alacaklının, bu savunmasını isbat etmesi gerekeceği–
Faturanın altının imzalanmış olmasının o fatura bedelinin alındığını yani «kapalı fatura» (akide edilmiş fatura) olduğunu (satışın «peşin satış» olduğunu) buna karşın faturanın üstünün imzalanmış olmasının, o fatura bedelinin alınmamış olduğunu yani «açık fatura» olduğunu (satışın veresiye satış olduğunu) göstereceği–
«Delillerin toplanmasına ilişkin ara kararının yerine getirilmesinden sonra» mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilen durumlarda, ayrıca davacı yararına tam nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
«Nakden» kaydını taşıyan bononun, davalı-alacaklı tarafından «mal bedeli karşılığında» düzenlendiğinin ileri sürülmesi halinde, bu hususu isbat yükünün davalı-alacaklıya düşeceği–
«Bedeli malen alınmıştır kaydını taşıyan bir bono karşılığında gönderilmesi gereken malların gönderilmediğini» iddia eden davacı-borçlunun «malları teslim almadığını, bononun avans olarak düzenlendiğini» kanıtlaması gerektiği–
İİK 72/son hükmünün «özel» ve «mutlak yetki» kuralı olduğu- olumsuz tespit (ve geri alma) davalarının mutlaka «icra takibinin yapıldığı yerde» veya «davalının ikametgahının bulunduğu yerde» açılabileceği (bu gibi yerler dışında «yetki sözleşmesinde belirtilen yerde», «haksız fiilin yapıldığı yerde «hata», «hile»nin, «ikrah»ın, «sahtelik»in yapıldığı yerde açılamayacağı gibi, yetkili mahkemenin HUMK. 10’a (şimdi; HMK. 10'a), BK. 73’e (şimdi; TBK. mad. 89) göre de belirlenemeyeceği)- İİK. 72/son hükmünün, icra takibinden önce ya da sonra açılan tüm olumsuz tespit (ve geri alma) davalarını kapsadığı–
Davacının iddia ettiği maddi olayların yer ve zaman bakımından ayrıntılı biçimde tesbiti ve bu iddia ve tesbite karşı da davalının savunmasının alınması ve böylece taraflar arasındaki ilişki ve fiili durumun açıklığa kavuşturulabilmesi (senedin düzenlenme nedeninin öğrenilmesi) için mahkemece tarafların isticvabı yoluna gidilmesi (HUMK. mad. 230 vd.; şimdi HMK. mad. 169 vd.) gerekeceği–