Davanın “ipoteğin fekki” istemine ilişkin olup, niteliği itibarıyla nisbi harca tabi davalardan olduğu ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28., 30. ve 32. maddeleri uyarınca eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemlere devam edilemeyeceği gözetilmeden, dava değeri saptanıp, eksik harç tamamlattırılmadan yargılamaya devam edilmesi doğru değildir. Kabule göre de ipotek akdi içeriğinden ipoteğin davalı bankanın merkez ve şubeleri ile özellikle Küçüksaat Şubesinde doğmuş ve doğacak alacakların teminatı olarak verildiği anlaşıldığı halde, kefaletin teminatı gibi kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının da hükmün bozulmasına neden olacağı-
Muhatap bankaya yapılan ciro makbuz hükmünde sayıldığından, temlik cirosunun fonksiyonlarını ifa etmesi imkanı bulunmadığı için, muhatap bankanın bu belgeye dayanarak ciranta olan davacıya karşı hak iddia edemeyeceği-
Davacının senet bedelini posta havalesi yolu ile ödediğini ispat etmesine karşılık, ödemenin başka alacakla ilgili olduğunu kanıtlama yükünün davalı tarafta olacağı-
İstirdat davasında davacı ve davalı damat-kayın peder olsalar dahi -alacak, bonoya bağlanmış olduğundan- bedelsizlik iddiasının HUMK.'nun 290 (HMK.'nun 201.) maddesi uyarınca tanıkla ispatının mümkün olmadığı-
İpoteğin fekki talebi kural olarak menfi tespit talebini de içerdiğinden, dava konusu meblağ üzerinden harç alındıktan sonra, lehine ipotek tesis edilen kişilere, ölmüşse mirasçılarına husumet yöneltilerek, ipotek verenin sorumluluğunun devam edip etmediği hususu üzerinde de durularak, hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Taraflar kardeş olsa da senet alınıp verildiğine göre senede karşı ileri sürülen iddianın senet miktarı da gözetildiğinde karşı tarafın açık muvafakati olmadıkça yazılı delille ispatı gerektiği-
Borçlunun ödemek zorunda olmadığı bir borç ile tehdit edilmesi durumunda, olumsuz tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmayacağı-
Menfi tespit davasının açılması için mutlaka derdest bir takibin bulunmasının zorunlu olmadığı-
Kural olarak çek bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiğinin kabulü ile, davacının dava konusu çeklerin kira borcuna karşılık verildiği iddiasının karşılığında, davalının başka bir ilişki nedeniyle verildiği yönündeki savunmasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği-
Menfi tespit davasında davacının borçlu olmadığının saptanması durumunda borçlu olmadığı miktar belirlenerek bu kısım yönünden hüküm kurulması gerektiği-