İİK.’nun 4. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinin, haciz işlemini yerine getiren icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılması gerekeceği-
İdari yargıda, kamu hizmetine tahsis kararının iptali için dava açıldığında, bu davanın sonucunun «bekletici mesele» yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Haczedilmezlik şikayetinin bağlı olduğu 7 günlük sürenin, şikayet edenin, şikayet konusu işlemi öğrendiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayet konusu işlem ilgiliye tebliğ edilmişse, şikayet süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı, kural olarak haciz sırasında bulunmayan borçlunun kendisine İİK.nun 102.maddesine göre bildiri gönderilerek hacizden haberdar edilmesi gerekeceği; hacizden haricen haberdar olunsa dahi, daha sonra takip dosyasında borçluya “103 haciz davet evrakı” tebliği halinde bu tebliğ ile borçlunun yeni bir hak kazanacağı ve haczedilmezlik şikayetinin İİK.nu 103 ‘e göre yapılan tebliğ ile başlayacağı-
Haczedilmezlik şikayetine konu haczin, talimat yoluyla yerine getirilmiş olması halinde, haczedilmezlik şikayetinin, talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği–
Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
Reklam tahsis ve açma ücretlerinin niteliği gereği kamu hizmetine tahsis edilmiş sayılmayacağı, ancak belediyece kamu hizmetine tahsis kararı alınması halinde haczedilemeyeceği–
Bankadaki mevduatının haczi için bankaya haciz ihbarnamesi gönderilen borçlu belediyenin haczedilmezlik şikayetinde bulunmada «hukuki yararı»nın bulunduğu–
Borçlunun satmış olduğu taşınmaz hakkında meskeniyet iddiasında bulunamayacağı–
Kesinleşmiş asliye hukuk mahkemesi ilamında taşınmazın üzerindeki şerhlerle birlikte davacı adına tesciline karar verilmiş olması halinde, icra mahkemesince taşınmazın kaydında bulunan haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceği, bu konuda ancak mahkemeye başvurularak haczin kaldırılmasının sağlanabileceği-
Avukatlık ücretine taraflar yararına hükmedileceği, «bunun avukata ait olduğu»na ilişkin hükmün, avukatla müvekkili arasındaki iç ilişkiyi ilgilendireceği-