6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca vergi dairesince taşınmazların tapu kayıtlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetlerin vergi mahkemelerince inceleneceği–
Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
Belediye meclislerince veya encümenlerince alınan kamuya tahsis kararlarının «idari karar» niteliğinde olduğundan, idari yargıca «iptal edilmediği sürece» veya «yürütmenin durdurulmasına karar verilmedikçe» geçerli olacağı–
Aciz belgesi ibraz etmenin, tasarrufun iptali davalarında davanın görülebilme koşulu olduğu, mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulacağı ve bu belgenin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından hatta hükmün Yargıtayca onanmasından/bozulmasından sonra ya da karar düzeltme aşamasında bile sunulabileceği–
Borçlu-müteahhit ile arsa maliki arasında düzenlenmiş olan ‘kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak ileride koşullar gerçekleştiği takdirde, borçlu adına tescili yapılacak olan daireler üzerine’ müteahhidin borcundan dolayı haciz konulamayacağı–
Belediyelerin niteliği gereği kendiliğinden kamuya tahsisli -İller Bankası payı, vergi, resim ve harçlar, cenaze arabası, ambulans, otobüs, itfaiye aracı vb... gibi- mal ve haklarına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin süreye bağlı olmadığı–