Borçlunun daha önce üzerinde ipotek kurduğu taşınmaz hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin; mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği (Borçlunun; serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin daha sonra aynı yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği)–
Çiftçilere devletçe yapılacak doğrudan gelir desteğinin (ödemelerinin) haczedilemeyeceği-
Ödendiği halde halen tapu sicilinde var gözüken ipoteğin, haczedilmezlik şikayetinde bulunulmasına engel teşkil etmeyeceği–
506 sayılı Kanunun 121. maddesi uyarınca, bu kanun gereğince bağlanmış olan «gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar» nafaka borçları dışında haczedilemeyeceğinden, borçluya bağlanmış olan «emekli maaşının» da haczedilemeyeceği (ve bu konudaki borçlunun şikayetinin her zaman yapılabileceği)–
Belediye Gelirleri Kanunu ve diğer kanunlarla belediyeye verilen paylar hakkında «kamuya tahsis kararı» alınmış olsa bile 3986 sayılı Kanun uyarınca; 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili gereken -örneğin; SSK’nun prim alacağından dolayı- bu payların haczedilebileceği–
«Haline münasip evin haczedilemeyeceği»ne yönelik olan İİK’nun 82/12. maddesindeki koşulların oluşması halinde, dar yetkili icra mahkemesince borçlu aleyhine MK’nun 2. maddesinin uygulanamayacağı–
Alacaklının haciz koymak istediği paranın, kısa bir süre önce borçlu tarafından bankadan çekilerek bu para ile satın alınan ev hakkında, borçlunun meskeniyet iddiasında bulunmasının «hakkın kötüye kullanılması» olarak değerlendirilemeyeceği–
«İ.iye»de ücretten sayıldığından, bunun da -1475 sayılı Kanunun 28.; 4857 s. Kanunun 35. maddesindeki koşullar çerçevesinde- ancak 1/4’ünün haciz edilebileceği–