Takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin «üzerine haciz konulan kendilerine ait şeylerin -araçların, hesaptaki paranın, post makinesine ait hesapların, hisse senetlerin vb.- kendilerine ait olduğu» iddiası ile icra mahkemesine yaptıkları başvuruların «istihkak davası» niteliğinde olduğu, HUMK. 76 (şimdi; HMK. 33) uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, «şikayet» adı altında yapılmış olan başvurunun «istihkak davası» prosedürüne göre incelenmesi gerekeceği–
6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca vergi dairesince taşınmazların tapu kayıtlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetlerin vergi mahkemelerince inceleneceği–
Kiralayanın ya da kiracının borcu için kiracının ikametgâhının bulunduğu noterlikteki özel sicile tescil edilmiş olan finansal kiralama sözleşmesinin kapsamında bulunan taşınır malların, kira sözleşmesinin şerhinden sonra haciz edilemeyeceği (icra memurunun, bu malların takibin dışında bırakılmasına karar verilebileceği), kanuna aykırı olarak icra memurluğunca yapılan haciz işlemine karşı «kiracının» ya da «kiralayanın» -7 gün içinde- şikayet yoluna başvurabileceği–
Meskeniyet şikayetinin, haczin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılması gerekeceği–
Haczedilmezlik şikayetini, ancak maaşına haciz konan borçlunun yapabileceği, üçüncü kişilerin (ve borçlunun eşinin) bu konuda şikayette bulunamayacağı–
“Haczin kaldırılması” isteminin şikayet niteliğinde olduğu, İİK. nun 18/III maddesi uyarınca taraflar duruşmaya gelmeseler bile mahkemece gereken kararın verilmesi icap edeceği, icra mahkemesince bu durumda “dosyanın işlemden kaldırılmasına” ve daha sonra da “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilemeyeceği-
Alacağın doğum tarihine bakılmaksızın, hacizden sonra alınan «kamu hizmetine tahsis kararı»na dayanılarak belediye malları üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceği–
Bizzat çiftçilik yapmayan, arazisini kiraya veya ortağa veren kişinin de çiftçi sayılacağı–
Avukatlık ücretinin, iş sahibinin borcundan dolayı takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği-
Borçlunun meskeniyet şikayeti üzerine mahkemece yaptırılan keşif ve inceleme sonucu mahcuzun değeri elli milyar olduğu ve borçlunun haline münasip evin ise otuz-kırk milyar olduğu belirtilmiş olup, kesin görüş ifade etmeyen bilirkişi raporuna itibar edilmesinin hatalı olduğu-