5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayetlerinin para alacaklarına ilişkin olup doğrudan taşınmaza ilişkin dava olarak nitelendirilemeyeceği, 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasa’nın Geçici 6. maddesinin son fıkrasında kapsamında düşünülemeyeceği-Takibe dayanak ilam tarihinin 2012 yılı olup, 6487 sayılı Yasa’nın 21. maddesinin yürürlük tarihi olan 11.06.2013 tarihinden önce olduğu, öte yandan, ilamda alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda; eldeki takipte, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesinin gerekeceği-
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile evin 61.762,50 TL değerinde olduğu, borçlunun haline münasip evin değerinin ise 60.000.00 TL olduğu- Mahkemece, yapılan bu incelemeye itibar edildiğine göre, borçlunun haline münasip ev alması için gereken 60.000.00 TL'nin kendisine verilmesine, satışın bu bedelden az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
28.12.2012 tarihli takip konusu ilamda idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilginin bulunmadığı, kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulü ile ilam tarihinin 11.06.2013 'ten öncesine ait olduğu nazara alınarak, borçlu belediye aleyhine haciz uygulanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığının kabul edilmesinin gerekeceği-
Belediyeler adına açılan yapı denetim hesaplarının temel dayanağının 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun olduğunun ve bu paraların, yapı denetim hizmeti karşılığı, hizmet bedeli olarak anılan hesaba yatırıldığının ve belediye tarafından ise hizmeti veren yapı denetim kuruluşlarına ödendiğinin anlaşıldığı, bu durumda, yapı denetim hesaplarındaki paraların, Belediyelere ait paralar olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı sonucuna varılmış olmakla, 5393 Sayılı Yasa’nın 15/son maddesi uyarınca haczinin mümkün olmadığı-
Haciz tarihi itibariyle 6111 sayılı Yasa'nın Geçici 2. maddesi iptal edildiğinden ve o tarih itibariyle yürürlükte olan 5999 s. Kanun'un geçici 6. maddesine göre alacağın doğumuna sebep olan idare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından, kamulaştırmasız el atmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda, haciz tarihindeki uygulamaya göre, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu yerde veya o yere yakın yerde meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde daha küçük haline münasip meskeni edinebileceği miktarın da belirlenmemesinin doğru olmadığı-