Mahkemece karara mesnet yapılan bilirkişi raporunda, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile oturduğu çevre dikkate alındığında mütevazi bir semtte haline münasip meskeni alabileceği bedel belirtilmiş ise de, asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun haline münasip evinin, mutlaka meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazın bulunduğu yerde veya o yere yakın yerlerde edinmesi zorunlu olmadığından borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip semtlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi gerekeceği-
Meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, meskeniyet şikayetine konu gayrimenkul kaydına tarafları aynı olan başka bir dosyadan konulan haczin kaldırılması için yapılan şikayet üzerine verilen bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu icra dosyasına atfen tapu kaydında haciz şerhi bulunduğunun belirtildiği ve bu raporun borçlu vekiline tebliğ edildiği anlaşıldığından, borçlunun, bilirkişi raporunun tebliğ edildiği tarihte hacizden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği-
Belediyeye ait bir malın haczedilmezliğinin ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenebileceği, aracın fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve mahkemece duruşmalı olarak incelenmesi gerekeceği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceğinden mahkemece ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Meskeniyet şikayetine ilişkin uyuşmazlıkta raporlar arasında gerek haczedilen konutun gerekse borçlunun alabileceği haline münasip evin değerleri hususunda çelişki mevcut olması halinde, mahkemece ehil ve uzman bilirkişi marifetiyle yeniden mahallinde keşif yapılarak, önceki bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde açık, kesin ve net bir raporun aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kamulaştırmasız elatma tazminat alacağı ilamı incelendiğinde idarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin tarihinin 1983 yılından öncesine ait olduğu bu durumda, Mahkemece borçlu İdarenin haczedilmezlik şikayetinin 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesi kapsamında kaldığı nazara alınarak kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engelleyeceği, ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca belediyenin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyecekse de, İSKİ'nin su ve atık su bedelleri gelirleri vergi, resim ve harç hükmünde olmadığından, 5393 Sayılı Kanunun 15/son maddesi uyarınca kamu hizmetinde fiilen kullanılmadığı sürece haczine engel bir hüküm bulunmadığı- Borçlu idarece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların bankada aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-