Kamulaştırmasız elatmadan kaynaklanan tazminatlara ilişkin ilamların, icra takibine konu edilmesi halinde, elatma tarihi 09.10.1956 tarih ile 04.11.1983 tarihi arasında ise; takibe konu ilamın 5999 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 6. maddesinin yürürlüğe girdiği 30.06.2010 tarihinden önce olması durumunda İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilebileceği, ilam tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise İdarenin mal, hak ve alacaklarının haczedilemeyeceği-
İİK. mad. 82/1-4’de geçen aile tabirinden, borçlunun kanunen geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselerin, borçlu ile birlikte oturmamasına karşılık borçlunun kendilerine nafaka yükümlülüğü bulunan kişilerin anlaşılmasının gerekeceği- Borçlunun İİK. mad. 82/1-4’den yararlanabilmesi için asıl işinin çiftçilik olması gerektiği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmayacağı- Şikayetinin çiftçi olması halinde borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği-
Haciz konulan taşınmazın değerinin, bozma kapsamı dışında bırakılması halinde; bu hususun kesinleşmiş ve mahcuzun değeri bakımından borçlu yararına usuli kazanılmış hak meydana gelmiş olacağı ve bu durumda, mahkemece, şikayete konu taşınmazın değeri yönünden borçlu taraf lehine oluşmuş usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak biçimde mahcuz taşınmazın değeri konusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve tespit edilen bu yeni değerin esas alınması suretiyle hüküm kurulmuş olmasının doğru olmayacağı-
İİK'nun 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemeyeceği-
Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin banka hesabı olması durumunda ise hesaptaki paraların niteliğinin belirlenmesinin gerekeceği, tamamının haczi kabil olmayan paralardan oluşması halinde haczinin kabil olmayacağı, ancak hesapta haczi kabil paraların da bulunması, bir diğer ifade ile haczi mümkün olmayan paralarla haczi kabil paraların aynı hesaba yatırılarak karıştırılması durumunda, havuz hesabının söz konusu olacağı, hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan olmadığı, bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmasının gerekeceği, borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı-
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinin uygulanabilmesi için emek ağırlıklı sanat ve meslek faaliyetinde lüzumlu olan alet ve edevatın haczinin söz konusu olması gerekirken sermayenin önem kazandığı teşebbüs niteliğindeki lokantacılık faaliyetine ait menkul malların haczedilebileceği-
Şikayetçi vekili tarafından ileri sürülen fesih sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, fesih nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; şikayetçinin meskeniyet şikayeti hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Taşınmazın tapu kaydında ipotek bulunmasına rağmen haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenmiş olması halinde, tapu kaydındaki mevcut ipotek şerhinin, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkını ortadan kaldırmayacağı-
Mahkemece, borçlunun ailesiyle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmesinin ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirtilen mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasının, kalanının alacaklıya ödenmesinin gerekeceği- Mahkemece haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmesi halinde, reddedilen kısım yönünden de alacaklı vekili yararına vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetçi borçluya 103 örnek haciz davetiyesinin tebliğ edilmediği, şikayetçinin kıymet takdirinin tebliği üzerine süresinde müracaatta bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, borçlunun, icra dosyasında haczi öğrendiğini gösteren bir işlem yapmadığı halde, bu yönde bir beyanını da içermeyen icra dosyasına sunduğu dilekçesi ile hacizden haberdar olduğu kabul edilerek şikayetin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğu-