7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yerinin olmadığı, bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesinin yasaya aykırı olduğu, borçlunun vekili varken asile yapılan tebligatın yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet sürelerinin işlemeye başlamayacağı-
Haczedilmezlik şikayetinin borçlu tarafından ileri sürülmesi gerekeceği- Borçlunun hacze yönelik herhangi bir şikayeti olması halinde 6552 sayılı Yasa'nın ne şekilde uygulanacağı tartışma konusu olabileceğinden, borçlunun hacze ilişkin bir şikayeti olmaması nedeni ile İcra müdürlüğünün alacaklı vekilinin talebini 6552 sayılı Yasa ile yapılan değişikliği resen gözeterek ret kararı vermesinin doğru olmadığı, bu durumda alacaklı vekilinin şikayetinin kabulü gerekeceği-
Üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklara ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptali istemine ilişkin davada, borçlunun icra mahkemesine başvurarak 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarına ilişkin olarak gerçekleştirilen hacze yönelik işlemin iptalini istemesinde hukuki menfaati olduğundan, aksi yöndeki mahkemenin kabulü yerinde olmadığı - 6215 Sayılı Yasanın 10.maddesi ile değişik 3289 sayılı Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat Ve Görevleri hakkında Kanun'un Ek 9.maddesinde '...Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve genel müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamayacağı ve devredilemeyeceği- Genel müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti genel müdürlüğe ait olacağı, bu taşınmazlar genel müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılacağı- Federasyon malları Devlet malı hükmünde olup, haczedilemeyeceği, bu durumda şikayetçi Yüzme Federasyonunun bütün menkul, gayrimenkul malları, hak ve alacakları ile her türlü gelirleri anılan madde kapsamında haczedilemeyeceği, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini "söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtildiğinden, bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
İmar uygulaması nedeniyle bedele dönüştürülen ilamlardan kaynaklı davalarda borçlunun gayrimenkul, menkul, hak ve alacaklarına Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı kapsamında haciz uygulanmasının hukuka uygun olduğu, haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verileceği-
Mahkemece; İİK. mad. 82/1. fıkrasının 4. bendi ve 3. fıkrası uyarınca, borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak borçlunun, faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa, şikayete konu traktörün kıymeti ile borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, traktörün kıymeti borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden İİK.'nun 82. maddesinde nitelikleri belirlenen traktörü alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesinin gerekeceği-
İcra müdürünün alacaklının gösterdiği adreste haciz yapmak zorunda olduğu, hacizden sonra üçüncü kişiler veya alacaklının icra mahkemesinde istihkak davası açabilecekleri, icra memurunun haciz işlemini yapmaması, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, bu konudaki başvurunun, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olduğu-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması, ya da zorunlu ipotek olmasa bile haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun ödenmiş olması gerektiği, aksi takdirde meskeniyet şikayetinden vazgeçilmiş sayılacağı-