Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle borçlunun İstanbul ilinin daha mütevazi semtlerinde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmemesinin doğru olmadığı-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle borçlunun D.li ilinin daha mütevazi semtlerinde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmesinin gerekeceği-
6552 sayılı Yasa ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen son fıkrasına göre, icra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haciz edilebilecek malın gösterilmesinin isteneceği ve haciz işleminin sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı, bu prosedür yerine getirilmeden icra mahkemesince haczin kaldırılmasına karar verilemeyeceği-
6552 sayılı Kanun'un 123. maddesi ile 5393 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 8. maddesinin son cümlesinde hacizlerin kaldırılması usul ve yöntemini "söz konusu fıkra hükümleri dikkate alınarak kaldırılır.” şeklinde açıkça belirtildiğinden, bu durumda Mahkemece İcra Müdürlüğü'ne 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda 15. maddenin son fıkrasına eklenen hüküm gereğince işlem yapılması yönünde talimat vermekle yetinilmesi gerekirken anılan yasal prosedürün işletilmesi sağlanmadan mevcut hacizlerin kaldırılması şeklinde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Borçlunun İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olmasının, yani geçimini çiftçilik ile temin etmesinin gerekeceği, bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabileceği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi, örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı almasının da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmayacağı, böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, taşınmazların değerleri ile orantılı gelir elde edip etmediği keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesinin ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatlar haczedilmemesi ve üzerine ihtiyati tedbir konulmaması gerekeceği-
Kamu İhale Kanunu'nun 34. maddesi gereğince, her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatların haczedilemeyeceği ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı düzenlemesi nazara alındığında borçlunun Dışişleri Bakanlığı nezdinde doğmuş ve doğacak bütün teminatlarına haciz konulması yönündeki işleminin yasaya aykırı olduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplandığı, şikayet konusu belediyenin hesabına yatan paraların nitelikleri, mahiyeti ve kaynağının araştırılması, hesabın havuz hesabına dönüşüp dönüşmediğinin saptanması gerekeceği-
Borçlunun İİK. mad. 82 'nin birinci fıkrasının 4. bendinden yararlanabilmesi için geçimini çiftçilik ile temin etmesi gerektiği, bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapmasının zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabileceği- Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının ve emekli maaşı almasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı- Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, taşınmazların değerleri ile orantılı gelir elde edip etmediğinin belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak, geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılması gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve konulan her haciz yeni bir haciz olduğu- Taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede yapılabileceği-