Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılmasının zorunlu olduğu bu nedenle vergi, resim ve harç niteliğinde haczi kabil olmayan paralar ile haczi kabil olan paraların aynı hesaba yatırılıp karıştırılmak sureti ile havuz hesabı şeklinde hesap olup olmadığının belirlenmesi, hesabın havuz hesabı niteliğinde olduğunun tespiti halinde o hesap üzerindeki haczin kaldırılması gerekeceği-
İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi isteneceği ve haciz işleminin sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı-
İdare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerektiği bu durumda, haciz tarihindeki (11.03.2013) uygulamaya göre, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
İdare eyleminin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi bulunmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerektiği, bu durumda, haciz tarihi olan 11.03.2013 tarihine göre, borçlu İdare'nin haczi kabil malvarlığı üzerine haciz konulmasının mümkün olduğu-
İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin değeri bundan fazla ise satılmasına karar verilmesinin ve satış bedelinden haline uygun mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasının, kalanının alacaklıya ödenmesinin gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak borçlunun görev ve sıfatı, eğitim durumu dikkate alınmadan bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenmesinin gerekeceği, bu tespitlerden sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığı gibi, borçlunun sadece eşi ve çocuğu ile birlikte oturduğu gözetildiğinde üç oda, bir salondan ibaret taşınmazın haline münasip meskeni olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenle borçlunun, birlikte oturduğu kişi sayısı da gözetilerek şehrin daha mütevazi semtlerinde daha küçük, haline münasip edinebileceği konutların değerleri göz önünde bulundurularak inceleme yaptırılmasının ve buna göre sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
İdarece alınan teminatların haczedilemeyeceği-
Asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığı, bu nedenle borçlunun İstanbul ilinin daha mütevazi semtlerinde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin belirlenmemesinin doğru olmadığı-