Mahkemece, belediye meclis kararına göre kamuya tahsis edildiğinden bahisle araçlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmişse de, belediye meclisinin bu yönde aldığı karar bağlayıcı nitelikte olmadığı gibi itfaiyeye ilişkin yasal düzenlemelere göre, şikayete konu aracın, marka ve modeli itibariyle itfaiye öncü aracı olarak kullanılıp kullanılamayacağının da tespitinin gerektiği, kaldı ki, itfaiye öncü aracının özellikle büyükşehirlerde trafiğin yoğun olduğu durumlarda itfaiye araçlarının en kısa sürede olay yerine ulaşmasını sağlamaya yönelik olarak kullanıldığı, bu nedenle hayatın olağan akışına ve Arıcak ilçesinin nüfusu ve trafik yoğunluğuna göre itfaiye öncü aracına gerek olup olmadığının da araştırılmasının gerekeceği-
İcra müdürünün haciz talebini yerine getirmemesi, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, bu konudaki şikayetin, İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca süreye de tabi olmadığı-
İcra Dairesi'nce haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi isteneceği ve haciz işleminin sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanacağı, on gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işleminin alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetini aksatacak şekilde yapılamayacağı-
6552 sayılı Yasa ile değişik 5393 sayılı Kanunun 15/son maddesi 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, hacizler bu maddenin yürürlük tarihinden önce konulmuş olsa da belediye tarafından hacizlerin kaldırılması için borca yetecek kadar malları icra müdürlüğüne bildirmesi ve bu mallar üzerine haciz konulmasını talep etmesi durumunda önceki haciz konulan malların üzerindeki haczin kaldırılmasının istenemeyeceği-
Adi ortaklıklarda, ortakların borçlarından dolayı takip yapılması halinde, ortağın ancak kar payı veya tasfiye payına haciz konulması mümkün olup, tüzel kişiliği bulunmayan ortaklığa ait bir mal veya alacak üzerine haciz konulamayacağı, adi ortaklığın ortaklarından olan borçlu, adi ortaklık yönünden üçüncü kişi sayılamayacağından adi ortaklığın alacağına yönelik şikayette hukuki yararının bulunduğu-
Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi haczedilemeyeceği ancak borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerektiği, asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının, emekli maaşı almasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı; borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, mahkemece, borçlunun halen oturduğu yerde yıllık geçinebileceği miktarın belirlenip, şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir hesaplanarak ve taşınmazların değeriyle orantılı gelir elde edilip edilmediği belirlenerek, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu belediyenin -6552 s. K.ile değişik -5393 s. Belediye Kanunu'nun 15/son maddesi uyarınca hacizlerin kaldırılması için borca yeter miktarda mallarını icra müdürlüğüne bildirmesi ve icra müdürlüğünce bu mallara haciz konulması gerektiği, borçlu belediyenin, böyle bir bildirimde bulunmadan, ilgili yasaya dayanarak, daha önce geçerli olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını isteyemeyeceği-
İİK’nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evinin haczedilmemsi gerekeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenmesi gerekeceği-
Hacizle ilgili şikayetlerin, talimat icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesince çözümleneceği-