Borçlunun, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük şikayet süresi içinde icra mahkemesine başvurması gerektiği-
Usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, çekin lehtar hanesinde tahrifat yapıldığı ileri sürülerek yapılan başvurunun taraflar gelmese bile mahkemece incelenmesi gerektiğinden (İİK. 18/3), mahkemece, borçlulara yapılan ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde ödeme emri tebliğ tarihlerinin belirlenerek, başvurunun süresi içinde olduğunun anlaşılması durumunda borçluların İİK. 170/a-1 maddesine dayalı şikayetlerinin esasının incelenip sonuçlandırılması gerektiği-
Takibin devamında alacaklının hukuki yararı bulunduğu takdirde dosya esasının kapatılması yönündeki kararın doğru olmayacağı-
Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece İİK'nun 18. maddesi gereğince duruşma açılarak tarafların beyanlarını alması, belirtilen noter ihtarnamesine cevap verilip verilmediği dolayısı ile katalog ürünleri alacaklısının temerrüdünün oluşup oluşmadığı, buna göre de icra emrinde belirtilen ürün teslimi konusundaki talebin haklı olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra sonuca gidilmesi gerektiği-
Haczin yenilenmesi diye bir müessese olmadığından, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu-
Aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararı kesinleşmesi koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, borçlu hakkında emekli maaşı üzerine konan haczin kaldırılması istemli şikayete ilişkin red kararının kesinleştiği anlaşıldığından, taraf ve konusu aynı diğer şikayet yönünden kesin hüküm sebebiyle talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra takip dosyasının alacaklısı ve mahkeme dosyasının taraf olmayan kimsenin sıfat yokluğu sebebiyle temyiz isteminin reddedilmesi gerekeceği- Temyiz istemini reddetmek yetkisinin kural olarak Yargıtay’a ait olduğu, temyiz isteminin yasal süre geçtikten sonra yapılmış olması veya temyiz edilmesi mümkün olmayan bir kararın temyiz edilmiş olması halleri dışında yerel mahkemenin temyiz istemini reddetmek gibi bir yetkisi olmadığı-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, dosyada tutulan paranın kendisine iade edilmemesi yönündeki icra müdürlük işleminin iptali istemine ilişkin şikayet olup, şikayet dilekçesinde ayrıca karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmemiş olmasına karşın mahkemece istem aşılarak borçlu yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olduğu-