Mükerrer olan takiplerden, ilk takipte icra emrinde ilama aykırılık var ise borçlunun her zaman bunu ileri sürebilmesi mümkün olduğundan ve taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak mahkemenin ilk takipteki alacak miktarlarının ilama uygun olmadığı şeklindeki yorumu ve gerekçesi yerinde olmayıp mükerrer takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, ilk takibin iptaline karar vermesinin isabetsiz olduğu-
Karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c ve madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin anılan 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan 1086 sayılı HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede "mahkememizin işbu davaya bakmakla görevli olmadığı", hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi doğru olmadığı-
İcra takip dosyasında borçlunun İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulunduğu ve takibin iptali talebinin kısmen kabul edildiği, bu kararın da temyiz edilmeden kesinleştiğinden, İİK'nun 18. maddesi gereğince duruşma açılarak taraf beyanları alınması gerekeceği-
Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesinin borçlu şikayetinin esasının incelenmesine engel olmayacağı-
İcra dosyasında yapılan haciz nedeniyle takibe konu paranın ödenmesinin faiz şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Takipten önce yapılan ödemenin icra emrinde dikkate alınmadığı ve icra emrinde istenen yargılama giderinin ilama aykırı olarak takibe konu edildiğine yönelik şikayetin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği-
Alacaklı vekili, "2577 s. İYUK. mad. 28 gereğince, karar tarihinden sonra kuruma ödeme yapılması için müracaatta bulunduğunu, ancak idarenin bir takım evrakların eksik olduğunu ileri sürerek ödeme yapmaktan imtina ettiğini, müracaatının üzerinden 30 günlük yasal sürenin geçmesi üzerine icra takibi başlattığı"nı ileri sürmüş olduğundan, mahkemece duruşma açılıp taraf delilleri toplanarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
Şikayetçinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin konusunu oluşturan taşınmazların tapu kaydına göre 2. derece ipotek alacaklısı olduğu ve uyuşmazlık konusu icra takip dosyasının alacaklı veya borçlusu konumunda olmadığı anlaşıldığından, mahkemece; şikayet dilekçesinde öne sürülen iddialara dayanarak tarafı olmadığı icra dosyasında başlatılan takibe, bu takipte yapılan işlemlere karşı itiraz ve şikayet hakkı bulunmadığından üçüncü kişinin takibin iptaline yönelik isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlunun yetkilisi tarafından icra müdürlüğüne yapılan itirazın geçerli sayılıp sayılmayacağına dair şikayetin icra mahkemesince duruşma açılarak ve taraf teşkili sağlanarak değerlendirilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda zamanaşımı itirazı yanında usulsüz tebligat nedeniyle takibin iptali itirazını da bildirmiş olup, mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmamasının isabetsiz olduğu-