Somut olayda duruşma açılarak taraflar çağrılıp, dayanak ilamın takip borçlusu yönünden kesinleşip kesinleşmediği yönünde bir araştırma yapıldıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Haciz nedeniyle hesaptan gelen paranın ödenmesinin haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Borçlunun m.82/1-12. maddesi gereğince, meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazda, borçlunun hazır olmadığı keşif tarihinin haciz tarihi olarak ıttılaya esas teşkil etmeyeceği-
İl Özel İdaresinin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde edilen gelirleri, vergi, resim ve harçları, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallarının haczedilemeyeceği- Hesaplardaki paraların kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Somut olayda itiraz eden keşideci borçlu, okuma yazma bilmediğini, imza yerine parmak bastığını iddia etse de, okuma yazma bilmemenin senet tanzimine engel olmadığı-
Haczedilmezlik şikayetinin Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp, şikayette hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerektiği-
Aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ettiği-
Borçlunun talebinin emekli maaşının 1/4'ünden fazlasına konulan haczin kaldırılması olduğundan, bu hali ile talebin İİK'nun 82/1. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olduğu-
İİK.nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletlerin, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi oldukları, buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olmasının gerektiği, bu nedenle de icra emri tebliği üzerine İİK.nun 16. maddesine göre şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK.'nun 581 ve devamı maddeleri kapsamında icra kefalet işleminin İİK.nun 38. maddesi uyarınca ilamlı icra takibine konu edilip edilmeyeceği değerlendirilerek, ilamlı takibe konu edilemeyeceğinin belirlenmesi halinde, kefaletin geçersizliğine değil, bu kefalete dayalı olarak gönderilen icra emrinin ve varsa icra kefili sıfatı ile yapılan işlemlerin iptaline karar vermek gerekeceği-
Hükmün gerekçeli ve açık olması için, iddia ve savunmaların tek tek ele alınması, cevaplandırılması, hukuka ve yasaya aykırı bulunma ya da bulunmama nedenlerinin açıklanması, yasal dayanaklarının gösterilmesi, anlamaya ve denetime elverişli nitelikte bulunması gerektiği-