Trafik kazası nedeniyle oluşan araç hasar bedeli ile aracın kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Taraflarca tutulan kaza tespit tutanağı ile davacı ile davalı malike ait araçların trafik kazasına karıştığı belirgin olup, bu kapsamda her iki tarafın imzasını içeren tutanak, tarafların beyanları ve tanık beyanları değerlendirilerek tarafların kusurları belirlenip, konusunda uzman makina mühendisi bilirkişiden hesap raporu aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekeceği- Bunun sonucu olarak da, araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekeceği- Gerek doktrinde, gerekse Yargıtayın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerektiği-
Uyuşmazlığın; davalının aboneliğinin bulunduğu yerde su kullanılmasından dolayı sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı- Su kullanımdan dolayı fiilen kullanan kişinin haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğu bulunmadığı; ancak bu sorumluluğun davalı olan abonenin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ortadan kaldırmadığı- Fiilen su kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceğinin kabulü gerektiği-
Dava dilekçesinde hükmedilecek manevi tazminata dava tarihinden yasal faiz yürütülmesi isteminde bulunulduğu; mahkemece, yasal faiz isteminin koşullarının bulunduğu dikkate alınarak, dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine ilişkin davada, davacıda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer deliller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminatı istemi-
Trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ve ikame araç bedelinin tazmini istemi-
Davacının talep ettiği değer kaybı zararı belirlenirken, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el değerinin belirlenip aracın tamir edilmesinden sonra, aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alındığında yine serbest piyasa koşullarında 2. el değerinde ne kadarlık bir azalma olacağının belirlenmesi gerektiği-
Davacının, elektrik çarpması nedeni ile maluliyetinin bulunmaması ve öğrenci olması gerekçesi ile "maddi tazminat talebinin reddi gerektiği" gerekçede vurgulandığı halde, hüküm kısmında "davacı lehine 400TL maddi tazminata" karar verilmesinin gerekçeyle hüküm arasında çelişki oluşturduğu-