TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > Madde 49 - I. Genel olarak
Basit yargılama usulüne tabi iflas davası sonucunda verilen kararlara karşı (İİK'nın 158) 10 gün içinde kanun yollarına müracaat edilmesi gerektiği- Tazminat davası ise genel hükümlere tabi olup, kanun yollarına başvuru süresinin 15 gün olduğu- Yargılama usulleri ve kanun yollarına başvuru süreleri birbirinden farklı olan davaların ayrı ayrı görülmesi gerektiği-
Davalılardan O. Katırcı'nın, davacı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigorta ettirdiği aracının, diğer davalı İ. Yurtsever’tarafından sürücü belgesiz olarak kullanıldığı iddiasına dayalı olup, 3 ncü kişilere ödenen tazminatın bu poliçe genel şartlarının 4/c maddesi uyarınca rücuen tahsili istemi-
Davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeden davadışı 3. kişiye verdiği çek defteri nedeniyle hakkında karşılıksız çek keşide etmekten dava ve takipler açılan davacının maddi ve manevi tazminat istemi-
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13.maddesinde, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (istisnalar dışında) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmünün yer aldığı- Bu durumda mahkemece, davalı ... A.Ş. lehine davanın reddedilen 400.00 TL'lık kısmını geçmeyecek şekilde 400.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmayıp, bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekeceği-
Ortak kusurun varlığından söz edilebilmesi ve buna göre zarar miktarından indirim yapılabilmesi için zarar görenin bizzat kendi davranışı ile zararlandırıcı olayın gerçekleşmesini kolaylaştırmış olması ya da meydana gelen zararı önleyecek veya azaltacak tedbirleri almamış bulunması gerektiği-