Kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği- Muamele merkezi değişikliğine ilişkin olarak yapılan anasözleşme tadillerinin ticaret siciline tescil ve ilan ile hüküm ifade edeceği (Koop. K. mad. 3/2)- Yetkisizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği de gözetilerek, davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK'nın 114/1-ç ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Kooperatif genel kurul kararının sahte olup olmadığı noktasındaki uyuşmazlığın tapu kaydının iptali nedenine ilişkin olduğu, bu hususun davaya ortaklık ilişkisinden doğan bir dava niteliği vermeyeceği- Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan HUMK'nın 13. maddesi uyarınca, tapu iptali tescil istemine konu taşınmazın bulunduğu yer itibariyle kesin yetkili olduğu-
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkiyi görev ilişkisi haline getiren kanun değişikliğinin 01.07.2012 tarihinden sonra açılan davalarda uygulanacağı- 1163 s. Koop. Kanunu'nun 99.  maddesi uyarınca her iki davalı bakımından da ticari dava niteliğini haiz davaya 6102 s. TTK. mad. 5/1 uyarınca davanın değerine bakılmaksızın ticaret mahkemesince görülmesi gerekeceği- Kooperatif ile üyesi ve üye ile üye arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği-Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında 6100 sayılı HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın mahkemenin görevine ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatif ile üyesi arasındaki davanın kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği (HMK. mad. 14) ve bu yetki kuralının kesin yetki kuralı olduğu-
Kooperatif üyelerinin üyelik sıfatı ile diğer üyelere karşı açacağı davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği (HMK. mad. 14/2) ve kamu düzenine ilişkin bu kesin yetki kuralının davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği- Hükmi şahsın ikametgahının, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yer olduğu (TMK. mad. 51)-
Davalının yerleşim yeri Tokat olup, davacının muamele merkezinin de Tokat'ta olduğu, buna göre davanın Kayseri'de açılabilmesi için faturalarda davacının şube adresi olarak gösterilen Kayseri'deki şubesi ile davalı arasında yapılan alım satım işlemlerinden doğduğunun saptanmasının gerekeceği, uyuşmazlık şubenin işlemlerinden değil de, davacının muamele merkezinin işlemlerinden kaynaklanıyor ise o takdirde yetkili mahkemenin Tokat olduğunun ve yetki itirazının kabulünün gerekeceği, aksine işlemlerin şubenin işlemi olduğunun saptanması halinde ise yetki itirazının reddinin gerekeceği-
Derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilebilmesi için, aynı taraflar arasında aynı sebeple açılmış, dayanılan olayların aynı ve halen görülmekte olan bir davanın bulunması gerekeceği (HMK md 14/l-ı)-Davalı kocanın Eskişehir Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasında dayanılan maddi hadiselerin farklı olduğu bu nedenle derdestlikten söz edilemeyeceği, öte yandan davalı koca derdestliğe esas alınan davada davacı konumunda olup sıfatının farklı olması nedeniyle de derdestlik koşullarının gerçekleşmediği nazara alınarak, işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Ticaret Mahkemeleri ve Asliye Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, HMK’nun 14. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda HMK’nun 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebileceği, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle icra hukuk mahkemesinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyeceği ve kesin olarak sonuçlandıracağı-