HUMK'nın 17. (HMK'nın 14/2.) maddesi uyarınca tüzel kişi olan kooperatif ile ortakları arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerek olup, re’sen dikkate alınması gereken, kamu düzenine ilişkin bu "kesin yetki" kuralı uyarınca, davacı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği-
Davacı ile davalılardan birinin davacı şirketin kurucu ortakları oldukları, şirket merkezinin Ataşehir-İstanbul adresinde bulunduğu, HMK'nın 14/2 maddesi gereğince asıl davada yetkili mahkemenin şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu; davacı tarafça diğer davalılar aleyhine açılan davalar ve birleşen dava ile şirket ortağına yönelik açılan davalar arasında gerek ticari ilişkinin niteliği, gerekse iddia olunan eylem birliği ve ortaya konulan deliller, delillerin birlikte değerlendirilmesi gereği ve davaların birbirini etkileyebilecek nitelikte olması açısından sıkı bağlantı bulunduğundan anılan davaların da şirket ortağına karşı açılan davaya tabi olduğu, ayrıca HMK 16 mad. ve HMK 7/1 mad. gereğince de yetkili mahkemenin tüm davalar yönünden Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu-
Şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve azline karar verilmesini ilişkin davanın şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde görüleceği-
Kooperatifin ortaklarına ya da ortakların bu sıfatla diğer ortaklar veya kooperatife açacağı davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olan bu yetki kuralının, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği ve mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
Kesin yetki kuralının bulunmadığı davayla ilgili olarak, davalı Kurum vekili süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunduğundan, işin esasına girilmesi gerekirken "yetkisizlik" kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Hukuk Genel Kurulu'nun 2012/10-1153 E. 2013/245 K. sayılı ilamının da aynı yönde olduğu-
Kooperatifin yöneticisi aleyhine açacağı davaların HUMK'nın 17. (6100 sayılı HMK 14/2) maddesi gereğince kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği; bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği; TMK'nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahının, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yer olduğu; dosyada bulunan Ticaret Sicil Memurluğu yazısından davacı kooperatifin merkezinin, Antalya olduğu; o halde mahkemece davacı kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmasının doğru olmadığı -
Üye ile kooperatif arasındaki uyuşmazlıkla ilgili davaların kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesinin zorunlu olduğu-
Davalı kooperatifin üyeliğine bağlı olarak tahsis edilen dairenin tapu kaydının iptali ve tescili, mümkün olmazsa tazminatın tahsiline ilişkin davada, dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekeceği, bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği, TMK'nın 51. maddesine göre hükmi şahsın yerleşim yerinin, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça işlerinin yöneltildiği yer olduğu-
Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görev konusunda dosya üzerinden karar verilemeyeceği-
TMK'nın 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahının, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yer olduğu, İİK'nın 72/son madde hükmünde yazılı yetki kuralının, açıklanan kesin yetki kuralını bertaraf edecek bir düzenleme olmayıp, bu tür kesin yetki halinin bulunmadığı menfi tespit davaları için sevkedildiği-