Davacının, dava dışı ... Ltd. Şti.' nin asıl borçlu, davalının müteselsil kefil olduğu 29.03.2017 ve 27.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden davalı kefil hakkında başlatılan takiple ilgili olarak itirazın iptali isteminde bulunduğu, kefaletin fer'iliği ilkesi ve 6102 sayılı TTK' nın 7. maddesindeki ticari teselsül karinesi uyarınca genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı müteselsil kefil tacir olmasa bile müteselsili kefili bağlayacak ise de dava konusu sözleşmelerdeki yetki şartında parantez içinde \"tacir olmayan gerçek kişi olanlar hariç olmak üzere\" ibaresine yer verilmekle davalı gerçek kişinin tacir olmaması halinde yetki sözleşmesi dışında tutulduğunun açık olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre 03.07.2017 tarihli genel kurul kararıyla davalının asıl borçlu şirketteki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldığı, bu tarihten önce şirketin üç ortağından biri olduğu, ilk sözleşme tarihinde ortak ise de sonrasında ortaklık sıfatının kalmadığı, davacı tarafça, davalının tacir gibi hareket ettiği başkaca delillerle iddia ve ispat edilmediği, davalı tacir olarak kabul edilmeyerek sözleşmedeki yetki hükmünden ayrık tutulduğundan ilk derece mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı-
Dava tarihinden önce şirket ortağı olan ve ancak "dava öncesi ortaklık sıfatı sona eren" kişinin, daha sonra ortaklık ilişkisinin mevcut olduğu tarihlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlık nedeni ile ortak veya ortaklığa dava açması ya da bu kişiye dava açılması durumunda HMK’nın 14/2. maddesinde düzenlenen kesin yetki kuralının uygulanması gerektiği-
HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesini düzenleyen kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralının uygulanmayacağı, somut olayda, icra dairesinin yetkisinin İİK’nın 50/1. fıkrası yollamasıyla genel yetkiyi düzenleyen HMK’nın 6 vd. maddelerine göre belirleneceği-
Davalı tarafından, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için İstanbul'da dava açıldığının, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiğinin anlaşıldığı, derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekeceği-
Mülhak vakfın vakıf evladı olduğunun tespiti istemi-
8. HD. 23.09.2019 T. E: 4813, K: 7901-
Kesin yetkinin, dava şartı olduğu, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınacağı- Vakfa ilişkin davada tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
Limitet şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkin davada şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
İhraç kararının iptali istemine davanın HMK'nun 14/2. maddesi uyarınca kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklara bakmaya yetkili mahkeme olan kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği-
Kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıklara bakmaya yetkili mahkeme kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olup, bu yetkinin kesin ve kamu düzenine ilişkin olduğu-