Kooperatif aidat alacağına ilişkin itirazın iptali davasında HMK'nın 14. maddesi uyarınca, kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesi ticaret mahkemesi'nin yetkili olduğu-
Kooperatiflerin ticaret siciline kayıtlı olduğu yerin kooperatifin merkezi olduğu- Kooperatif yöneticilerinin sorumluluğuna dayalı tazminatın tahsili istemine ilişkin davanın davacı kooperatifin kayıtlı olduğu ticaret sicil müdürlüğünün bulunduğu yerde görülmesi gerektiği-
Davanın tarafları da gözetildiğinde, özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle ilgili davalarda kesin yetki kuralı getiren 6100 sayılı HMK'nın 14/2. maddesinin uygulanmasının mümkün olmayacağı-
Özel hukuk tüzel kişilerinin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
Özel hukuk tüzel kişilerin ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu-
Dava dışı limited şirketin ortağı olmayan müdürünün yöneticilik hakkının kaldırılarak şirket müdürlüğünden azli istemine ilişkin davada, davalının 6100 sayılı HMK'nın 14/2 madde ve fıkrasında sayılan kişilerden olmaması nedeniyle somut uyuşmazlığa işbu maddenin uygulanma imkanının bulunmadığı-
Dava tarihi itibariyle, davacı kooperatifin muamele merkezinin tespiti ile, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediğinden, icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği gözetilerek, dava tarihi itibariyle kooperatifin muamele merkezinin bir başka yer olduğunun belirlenmesi halinde, mahkemenin kesin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-ç ve 115/2 uyarınca itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, takip dayanağı olduğu ileri sürülen müşterek müteselsil borç senedinde sigorta giderlerinin de ödenmesinin taahhüt edildiği gözetilerek, kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davalı ile davacı kooperatif arasında başkaca kredi ilişkisi olup olmadığı, davalının ödeme savunması da değerlendirilerek, varsa bakiye borcu olup olmadığı hususunda ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Vekalet ilişkisinden doğan alacak davasında da yetki ile ilgili kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralının bulanmadığı-
Tasarrufun iptali davalarında, genel yetki kuralının uygulanması gerektiği ve HMK. mad. 7/1 uyarınca, davalı birden fazla ise davanın bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği- HMK. mad. 14 gereğince, bir gerçek ve veya tüzel kişinin başka bir yerde şubesi varsa o şubenin işlemlerinden dolayı şubenin bulunduğu yerde de dava açılabileceği- Dava konusu alacağa ilişkin faturalarda borçlu şirketin adresi olarak şube adresinin yer aldığı, dava konusu ödeme emrinin borçlu şirkete bu şube adresinde tebliğ edildiği ve borçlu şirketin Ankara'daki şube adresinde haciz yapıldığı anlaşıldığından, davanın yetkili Mahkemede açıldığı kabulü gerektiği-
Uyuşmazlığın şirket ortaklığı dolayısıyla sözleşme uyarınca şirkete verilen parayı davalının şirket dışında harcaması nedeniyle iadesi istemine ilişkin olduğu ve HMK'nın 14/2 maddesi uyarınca davaya bakma yetkisinin şirketin merkezinin bulunduğu yer olan Manisa Mahkemeleri'ne ait bulunduğu ve işbu yetki kuralının kesin yetki kuralı olup, dava şartı olması nedeniyle de re'sen nazara alınması gerektiği-