İcra memurunun, borçlunun maaş ve ücretinin haczedilecek miktarını belirlerken, borçlunun ve ailesinin ihtiyacını gözönünde bulunduracağı, icra memurunun bunu kendisi taktir edebileceği gibi, bu konuda bilirkişiye de başvurabileceği–
Çeşitli özel emeklilik sandıklarından (vakıflarından) bağlanan emekli maaşlarının haczedilemeyeceği konusunda özel bir hüküm bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–
Borçlunun maaş ve ücretindeki, önde olan haciz kesintisi bitmedikçe, sonraki haciz için kesintiye başlanamayacağı–
Borçlunun maaş ve ücretinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunmuş işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücretinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretinin dörtte birinin de önceki haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekeceği (Fakat «işlemiş nafaka» «âdi alacak» niteliğinde olduğundan, daha önce maaş ve ücrete haciz koydurmuş alacaklının alacağı tamamen ödendikten sonra «işlemiş nafaka» için kesintiye başlanması gerekeceği)–
Bankada memur olarak çalışan borçlunun, yan ödemelerle birlikte eline geçen paranın miktarını tesbit için, bankadan «maaş bordro örneği»nin getirtilmesi gerektiği–
Yanında çalışan borçlunun maaş veya ücretinde -yapılan bildirime rağmen- kesinti yapmayan kişinin ayrıca hakkında hüküm almaya gerek kalmadan malları üzerinde haciz işlemine girişilebileceği–
T.C. Emekli Sandığından alınan emekli maaşının dörtte birinden fazlasının da haciz edilebileceği–
Birikmiş maaş farkları üzerine de ancak «en az 1/4’ünden az olmamak üzere» haciz konulabileceği–
Borçlunun mesleki faaliyeti ile elde ettiği net gelirin ne kadar kısmının haczedilebileceğine dair karar verilirken, borçlunun yalnız bu faaliyeti ile sağladığı kazancın değil, aksine daha başka şekillerde eriştiği gelirin de dikkate alınması gerekeceği–