Takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olmadığı gibi düzenleyenin adının yanında herhangi bir idari birim adının bulunmadığı görüldüğünden, bu durumda, bu belgenin kambiyo vasfını taşımadığı ve İİK. Mad. 170/a-2 gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği -
6102 Sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gerekeceği; aynı kanunun 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanacağı; düzenleme yeri olarak, idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı; kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gerekeceğinden somut olayda takip dayanağı bonoda ise tanzim yerinin olmadığı anlaşıldığından, TTK'nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı sonucuna varılacağından senedin kambiyo olmadığından bu senet yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği ve senet bedeli yönünden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi doğru olmayacağı -
Takip dayanağı senette düzenlenme yeri olarak “KÜTAHYA” ibaresinin yazılı bulunduğu, dolayısıyla senedin kambiyo senedi vasfında olduğu -
Senette bulunması zorunlu olan tanzim yeri ve tanzim edenin adresi senet keşidecisi için gerekli olup, TTK.nun 702. maddesi hükmüne göre, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi senetteki borçtan sorumlu olan avalistlerin adreslerinin senette yazılı olmasının bonoda bulunması gereken bu tanzim yeri eksikliğini ortadan kaldırmayacağı-
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, düzenleme tarihinin bonunun asli unsurlarından olduğu ve düzenleme tarihinin bulunmaması durumunda senedin bono sayılamayacağı ve sanığın eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-
6762 sayılı TTK. mad. 689/son uyarınca tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı- Tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılmasının gerekli ve yeterli olduğu- Kambiyo senedi vasfını haiz olmayan senetler için, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı-
Senedin teminat senedi olduğu iddiasının, senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılmak suretiyle ya da senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekeceği, bu nedenle takip dayanağı bonoların arka yüzünde yazan ibare, bononun kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadi unsurunu ortadan kaldırdığından, takip dayanağı bononun mücerret borç ikrarı içermediği itirazının kabulüne karar verileceği-
Kambiyo takibine konu edilen bonoda, keşidecinin şirket olduğu, senet üzerindeki iki imzanın da açığa atıldığının görüldüğü, bu durumda, her ne kadar imza, şirket temsilcisine ait çıkmadığı için şirket sorumlu olmasa da açığa atılan imzadan, imzanın kendisine ait olduğu tespit edilen ve şirket yetkilisi olmayan kişinin şahsen sorumlu olduğu-
Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükünün, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu, ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı "malen" kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulması gerektiği, bu kayıtların aksinin savunulması senedin talili (nedene, illete bağlanması) anlamına geleceği, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştireceğinden senedi talil edenin, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına gireceği, senette borcun nedeni "mal" ya da "nakit" olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacağı-
Kapıdan satış görevlisi ve alt bayii olarak çalışan sanığın, şirket tarafından satılmak üzere kendine teslim edilen eşyaları mal edindikten sonra satış yapmış gibi göstererek suça konu bonoları sahte düzenleyip anılan şirkete verme eyleminin, "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak" suçunu oluşturacağı- Suça konu bonolarda Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurlardan olan keşide yerinin ve alacaklı isminin yazılmamış olması karşısında, sanığın eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-
