Kambiyo vasfını taşımayan adi havale hükmündeki belge ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK.nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresinin, TTK.nun 726. maddesine göre hesaplanamayacağı, kambiyo senetlerine mahsus yol ile yapılan takip kesinleştiğine göre, olayda uygulanması gereken 818 Sayılı B.K.nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece zamanaşımı şikayetinin reddi ile borçlunun İİK'nun 78. maddesine dayalı yenileme işlemine yönelik şikayetlerinin incelenmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini içermediği anlaşılan vekaletnameye dayalı düzenlenen senedin vekil eden şirketi bağlamayacağı-
Takip konusu senet fotokopisinin arka yüzünde bulunan, senedin “sözleşme gereği düzenlendiği", "kimseye ciro etmemesi şartıyla teminat amaçlı bir senet olduğu şeklindeki ibareler karşısında, senedin "kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi" unsurunu taşımadığı, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği- Bono vasfında olmayan senede dayalı kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağı ve senet keşidecisi olan borçlu, itiraz dilekçesinde imza itirazı ile birlikte takibin İİK. mad. 170/a gereğince iptalini de istediğine göre, mahkemece re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği, ancak bu maddede tazminat öngörülmediğinden alacaklının %20 tazminat ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Keşideciye ait bir imza bulunduğu sürece, senette avalistin imzasının bulunmamasının senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırmayacağı-
"Bono" ile ilgili olarak "resmi belgede sahtecilik" suçunun oluşabilmesi için; sahteciliğe konu edilmiş belgenin, Türk Ticaret Kanununda sayılan unsurlarının tümünü taşıyan bir "bono" olması zorunlu olduğu bu unsurlardan bir veya birkaçının eksik olması durumunda, belge bono vasfını yitireceğinden, artık resmi belgede değil, "hukuki bir değer" taşıması şartıyla, özel belgede sahtecilik suçundan bahsedileceği- Senette (bonoda) mevcut bulunan çıkıntı, silinti, vs. suretle yapılmış değişiklik ayrıca onaylanmamış ise senet "bono" olma vasfını kaybedeceği-
Bononun zorunlu unsurlarından olan "tanzim tarihinin" bulunmaması halinde senedin özel belge niteliğinde olacağından özel belgede sahtecilik suçunun oluşacağı-
Somut olaydaki senetlerde bulunması zorunlu unsurlardan olan tanzim tarihi ve lehdar bulunmaması, keşide edenin adı yanındaki sayı ve yazıların da okunaksız olduğunun anlaşılması karşısında, eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve denetime olanak sağlanması bakımından da aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği-
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşımasının gerekli olup, ödeme yerinin asli unsurlarından olduğu ve ödeme yerinin bulunmaması durumunda kambiyo senedinin bono sayılamayacağı ve sanığın eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu-
Takip dayanağı bonoda düzenleme yeri olmadığı gibi düzenleyenin adının yanında herhangi bir idari birim adının bulunmadığı görüldüğünden, bu durumda, bu belgenin kambiyo vasfını taşımadığı ve İİK. Mad. 170/a-2 gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği -
6102 Sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gerekeceği; aynı kanunun 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanacağı; düzenleme yeri olarak, idari birim adı (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı; kısaltılmış olarak yazılan keşide yerinin kabul edilebilmesi için bunun belirgin ve duraksamaya mahal bırakmayacak bir yeri göstermesi gerekeceğinden somut olayda takip dayanağı bonoda ise tanzim yerinin olmadığı anlaşıldığından, TTK'nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulun oluşmadığı sonucuna varılacağından senedin kambiyo olmadığından bu senet yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği ve senet bedeli yönünden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi doğru olmayacağı -