3. HD. 01.03.2016 T. E: 507, K: 2937-
İki imzanın da şirket kaşesi üzerinde olduğu, açıkta imzanın bulunmadığı durumda, şirket yetkilisinin senetlerden dolayı şahsen sorumlu olmayacağı-
Dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği- İİK. mad. 169/a uyarınca, belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesinin mecburi olduğu-
Takip dayanağı bononun yasal zorunlu unsurlara haiz kambiyo senedi vasfında olduğu, keşideci borçlu tarafından imzaya itiraz ileri sürülmediğine göre bono üzerindeki yazıların borçlunun eli ürünü olup olmamasının sonuca bir etkisinin bulunmadağı ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunun mevcut hali ile takip dayanağı bono bedeli üzerinde tahrifat olup olmadığı konusunda kesin kanaat içermediği ve raporun bu hali ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, bono bedelinin tahrif edildiği iddiasına ilişkin olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Okur yazar olmamanın dayanak bonodaki imzayı geçersiz kılmayacağı gibi borçlunun başka belgelerde parmak izi kullanmış olmasının da dayanak bonodaki imzanın geçersiz olduğuna karine teşkil etmeyeceği-
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurmuş olup, takibin dayanağı olan senette düzenlenme yerinin bulunmadığı, dolayısıyla TTK'nun 776/f maddesi uyarınca, senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığı, bu durumda anılan senede istinaden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı cihetle, adı geçen borçlu hakkındaki takibin İİK.170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, takip konusu senet yönünden imza incelemesi yaptırılmaksızın düzenlenme yeri olmadığı hususu re'sen gözetilerek, İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken,yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Avalistin, bonoyu düzenleyenin imzasına itiraz hakkı bulunmadığı- Takibe konu bono üzerinde şirket kaşesinin bulunduğu, ayrıca avalistin adının yazılı olup iki adet imzanın bulunduğu, avlistin, şirketin yetkilisi olduğu ve her iki imzanın ona ait olduğu anlaşıldığından, imzalardan birinin düzenleyen şirket adına, diğerinin ise aval için atıldığının kabulü gerekeceği, imzanın şirket kaşesi üzerinde olup olmamasının şirketin sorumluluğu ve bononun geçerliliğine etki etmeyeceği-
Dava konusu bonoları keşideci olarak imzalayan kişinin sadece bu sıfatla tek imza ile bonoları düzenlemesi mümkün iken, yetkili temsilcisi olduğu şirkete de bonolar üzerinde avalist olarak yer verip ikinci kez imzalamasının, bonoları kendisi adına keşide ettiğini, yetkilisi olduğu şirketi ise aval veren durumuna koyduğunu gösterdiği, öte yandan bono üzerindeki yazıların keşideciye ait olmamasının sonuca bir etkisinin bulunmadığı-
Borçlu itirazında senedin teminat senedi olduğunu bildirerek ödeme iddiasında bulunmuş ve bir adet sözleşme, bir adet hesap çizelgesi ibraz etmiş ise de; sözleşmede ve hesap çizelgesinde bonoya atıf bulunmadığı gibi alacaklının borçlunun teminat senedi olduğuna ilişkin kabul beyanının da bulunmadığı, bu nedenle söz konusu bononun ibraz edilen sözleşme kapsamında düzenlendiğinin kabulüne olanak bulunmadığı-
