Borçlular hakkındaki takip kesinleşmiş olup takibin durduğuna yönelik evrak olmadığından icra müdürlüğünce verilen haciz ve seferden men kararı yerinde olup istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
Faktoring şirketinin kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacağı temlik alamayacağından tahsilini üstlenemeyeceği- Ne var ki, faktoring şirketi vekilinin talebinde sadece bonoya dayanmadığı, ayrıca irsaliyeli fatura ve faktoring sözleşmesi de ibraz ettiği- İbraz edilen irsaliyeli faturalar ise alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğu konusunda mahkemeye kanaat verilmesine elverişli olduğu, gerçek bir mal veya hizmet satışı sonucunda fatura düzenlenip düzenlenmediğinin ise ancak açılacak bir menfi tespit veya alacak davasında tartışılabileceği, bu durumda mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulünün gerektiği-
Mahkemece, ihtiyati haciz isteminde ipotek akit tablosu ve kredi sözleşmesine ilişkin tüm belgelerin getirtilip ipoteğin hangi borçlunun borcunu teminen verildiği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararında, "geminin seferden menine" ilişkin hüküm bulunmasa da, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında, icra müdürlüğünün geminin seferden menine ilişkin işleminde, TTK.'nun 1366-1. maddesinde yer alan yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı-
Alacaklı vekili tarafından talep dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen hesap kat'ı ile "borcun bir hafta içinde ödenmesi" ihtarını içerir ihtarnamenin muhatap borçluya tebliğ edildiği, bu durumda mahkemece, ihtarnamenin borçluya tebliğ edildiği nazara alınarak, İİK'nın 257. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın varlığı hakkında kanaat edinilmesinin” yeterli görüldüğü, bunun kesin bir ispat şeklinde anlaşılamayacağı, “alacağın yargılamayı gerektirmemesi” şeklinde bir koşulun kanunda öngörülmediği, alacaklı tarafından fatura ve sevk irsaliyesinin ibraz edildiği, bu belgelerden alacağın varlığına kanaat getirildiği gerkeçesiyle ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesinin isabetsiz sayılmayacağı-
Adi ortaklık hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, ortaklığı oluşturan ortaklar aleyhine talepte bulunulması gerektiği-
Somut olayda taşınmazın sadece asıl borçlunun sorumluluğunun teminatı için ipotek verildiği dikkate alınarak, kefil yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesinin koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonra rehinli malın seferden men edildiği ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararının infazının söz konusu olmayıp, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibin kesinleşmesinden sonra doğrudan satış safhasına geçileceğinden icra dairesinin geminin hareket etmesini engelleyecek tedbirleri alması zorunlu olup; seferden menin yalnızca sicile şerhinin, geminin hareket kabiliyeti nedeniyle rehinli alacaklının hakkının korunması bakımından yeterli güvenceyi sağlamadığından, icra müdürlüğünün işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcra takibinin kesinleşmesinden sonra rehinli malın seferden men edildiği ve dolayısıyla ihtiyati haciz kararının infazının söz konusu olmayıp, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibin kesinleşmesinden sonra doğrudan satış safhasına geçileceğinden icra dairesinin geminin hareket etmesini engelleyecek tedbirleri alması zorunlu olup; seferden menin yalnızca sicile şerhinin, geminin hareket kabiliyeti nedeniyle rehinli alacaklının hakkının korunması bakımından yeterli güvenceyi sağlamayıp icra müdürlüğünün işlemine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-