Akaryakıt istasyonu paket sigorta poliçesine dayalı rucuen tazminat istemine ilişkin açılan davada, hasar sonrası alınan ekspertiz raporu, davalı şirket çalışanı N.Y.'ın yazılı beyanı, ödeme belgesi birlikte değerlendirildiğinde alacağın muaccel olduğu kabul edilerek davacı lehine zarar miktarı ile sınırlı ve ihtiyati haciz konusu şeylerin 3. kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği- 
Taraflar arasında protokole göre, ihtiyati haciz talep edenin karşı tarafa ödeme yaptığı karşı tarafın sözleşme hükümleri yerine getirilmemesi üzerine sözleşmenin haklı olarak feshedildiği ve ödenen paranın iadesini talep edildiğinden, sözleşmenin yerine getirilmesinden doğan ihtilafta davalıya ödeme yapıldığına dair dosyaya yeterli kanaat verici kanıt ve belge sunulmuş olduğundan ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği- İhtiyati haciz kararının verilebilmesi için tam bir ispatın aranmadığı- Yabancı para birimi üzerinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu-
TBK. mad. 584'e eklenen 3. fıkra ile ''ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmayacağı'' ibaresinin eklendiği-  Borçlar Kanununun kefalete ilişkin hükümleri aval /avalist hakkında da uygulama alanı bulacağı- Şirket yöneticisi yönünden avalist olarak sorumluluk altına girerken eşinin rızası aranmayacağı- İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığına ilişkin yaklaşık ispatın yeterli olacağı ve tam ispat aranmayacağının kabulü ile değerlendirme yapılarak sonuca varılması gerektiği-
Kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK. mad. 584/3 gereğince ticaret şirketinin ortakları tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızası aranmayacağı-
Kredi sözleşmelerinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK. mad. 584/3'e göre ticaret şirketinin ortakları tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eş rızası aranmayacağı- Müteselsil kefillerin birbirleri ile evli oldukları ve kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla birlikte imzaladıkları için kefaletlerinde rıza aranmayacağı-
Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük süre içinde şikayet yoluna başvurulması gerektiği, şikayet yoluna başvurulmaması nedeniyle şikayet olunan yönünden sıra cetvelinin kesinleştiği, şikayet olunanın, asıl şikayet üzerine, karşı şikayette bulunabileceğinin kabul edilemeyeceği- Takip hukukuna özgü şikayet kanun yolunda, dava prosedüründe tatbiki mümkün asli müdahale isteminde bulunmasının da kabul edilemeyeceği- Mahkemece, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak sıra cetveli düzenleneceği, ihtiyati tedbirlerin dikkate alınamayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan aracın üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş olup mahkemece, ihtiyati hacze karar verilmesinin isabetli olduğu-
Vadesi gelmemiş alacaklarla ilgili ihtiyati haciz koşulları arasında sayılan hususlardan hiçbirisinin varlığı konusunda kesin delil aranmamakla birlikte haklı ve makul görülecek bir delil de sunulmamış olduğundan ihtiyati haczin koşullarının oluşmadığı-
Sunulan çeklerin ileri tarihli olmaları ve İİK. mad. 257/2 uyarınca, vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haczin koşullarından olan "borçlunun belirli yerleşim yerinin bulunmaması ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla malları gizlemeye, kaçırmaya ya da kaçmaya hazırlanması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasına" ilişkin koşulların gerçekleşmediği görüldüğünden, ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği-
BA-BS formlarında bildirilen miktarlar kadar ödeme yapıldığı kanıtlanamadığından, dava konusu alacak hususunda ihtiyati haczin kabulüne dair yeterli kanaat oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-