Davacı taraf, davalının konkordato ilan edeceği veya iflas isteyeceği konusunda söylentilerin olduğunu, davada alacağın güvence altına alınmaması halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde imkansız hale gelebileceğini, halen delillerin toplanması ve bilirkişi raporu alınması aşamasına gelinmediğini, acil olarak geçici koruma tedbirine ihtiyaç bulunduğunu belirterek, tapu kayıtları üzerine müflis Limited Şirketi lehine süresiz olarak geçici kanuni ipotek hakkının tesciline karar verilmesini talep etmiş olup davacı tarafın geçici tescil talebinin niteliği itibariyle geçici hukuki korumalardan ihtiyati tedbir niteliğinde olduğu ve davada henüz delillerin yeterince toplanmadığı, yaklaşık ispatın temin edilemediği anlaşıldığından ve mahkemece her zaman toplanan delillerin değerlendirilip HMK'nın 389 ve devamı maddelerindeki şartlar göz önüne alınarak geçici şerh talebi hususunda bir karar verilebileceğinden talebin bu aşamada reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Konkordato başvurusunda yetkili mahkemenin iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu- İİK. mad. 285/4'de düzenlenen yetkinin, kesin yetki niteliğinde olduğu- Yerleşim yeri Avcılar İstanbul olan borçlu gerçek kişilerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde konkordatonun tasdikini isteyebilecekleri-
İİK. mad. 285/3 uyarınca, konkordato başvurusunda yetkili mahkemenin iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Geçici mühlet kararından sonra davacı şirket, komiserin talimatlarına uymaz ise komiserin yazılı raporu üzerine, mahkemenin geçici mühlet kararını kaldırarak konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına karar vermesi gerektiği-Davacı konkordato talep eden dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu stok listeleriyle konkordato komiserine ibraz ettiği stok listeleri arasında büyük bir fark bulunduğu anlaşıldığından, davacı konkordato talep edenin iyi niyetli olmadığı, dürüstlük ilkesine uygun davranmadığı, bilirkişi ücretlerini yatırmadığı, projede belirtilen sermaye artırımına gitmediği böylece konkordato talebinde samimi olmadığının anlaşıldığı ve davacı vekili, davacı şirketin borca batık olduğunun tespiti yapılmadan iflas kararının verilemeyeceğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüşse de, İİK. mad. 292/b ve c uyarınca, mahkemenin doğrudan iflas kararı verebileceği, konkordato talep eden şirketin borca batıklığını araştırma yükümlülüğü bulunmadığı-
Sadece konkordatonun nimetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilebilmesinin mümkün olmadığı-
Gerçek kişi davacıların icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep etmesinin konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı, sadece konkordatonun nimetlerinden yararlanmak amacıyla yapılan başvurunun kabul edilebilmesinin mümkün bulunmadığı-
Gerçek kişi borçluların sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep etmesinin mümkün bulunmadığı-
Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı 15.11.2018 tarihli komiser heyeti raporunda belirtildiğinden geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve davacının iflasına karar verileceği-
İİK. mad 287 uyarınca, mahkemenin borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı- Borçlu şirketlerin kendi hesaplarına, geçici mühletin ilan tarihi ve sonrasında gelecek olan hakediş bedellerinin, bankalar tarafından kendi alacaklarına mahsup edilmemesi yönünde, hakediş bedellerinin ve alacaklarının konkordato projesi çerçevesinde ve konkordato komiseri denetiminde kullanımının sağlanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin konkordatonun amacına uygun düşeceği-